Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan ve tarihi yerleri ile dikkat çeken İzmir, birbirinden farklı köyleriyle de güzelliğini katmerlendiriyor.
Köylerin kiminde tiyatro var, kimi tamamen organik tarıma geçmiş, kimisi yüzlerce yıl evvelki bir masaldan çıkıp gelmiş gibi. Fakat hepsinin ortak tek bir özelliği var: güzellikleri!
Bu yazımızda en az İzmir’in denizi kadar güzel olan İzmir’in köylerini sizler için derledik.
İçindekiler
1) Barbaros Köyü, Urla
Denizden uzak olması nedeniyle adı sanı pek duyulmamış olan Barbaros Köyü’nde Yörükler yaşıyor.
Köyün girişinde sizi bir anıt karşılıyor. Bu anıtın üzerinde de 36 isim yer alıyor. Bu isimler Barbaros Köyü’nden Çanakkale Savaşı’na katılıp şehit olan askerlerin isimleri. Savaşa gidenlerden ise yalnızca 4 kişi geri dönebilmiş.
Barbaros Köyü eşsiz doğasıyla birçok televizyon dizisi için doğal bir set görevini görüyor.
Öte yandan köyü ilginç kılan asıl şeyse Oyuk Korkuluk Festivali. İlki 2016 yılında düzenlenmiş olan festivalin çok ilgi çekmesiyle köylüler bu festivali geleneksel hale getirmeye karar vermişler. Her yıl yaz aylarında düzenlenen Oyuk Korkuluk Festivali toplamda 3 gün sürüyor.
Barbaros Köyü içerisinde daha evvel örneğine rastlamadığınız Çatkapı Evleri adı verilen evler var. Bu evlere girip belli bir ücret karşılığında karnınızı doyurabiliyorsunuz. Evlerin bazılarında konaklama imkânı da mevcut.
Urla’ya 22 km İzmir’e ise 55 km uzaklığında olan köye özel aracınızla gitmeyi planlıyorsanız, Urla’dan Alaçatı istikametine doğru giderken İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün kampüsünün son bulduğu noktadan içeri girmeniz yeterli. 3 dakika gibi bir sürede köye ulaşabilirsiniz.
Otobüsle gelmek isterseniz de Urla’dan kalkan otobüsleri tercih edebilirsiniz.
2) Germiyan Köyü, Çeşme
Çeşme Gezilecek Yerler listemizde de yer verdiğimiz Germiyan Köyü beyaz evleri ve evlerin duvarlarındaki rengarenk desenlerle görenleri büyülüyor. Duvarlardaki resimler köyde yaşayan Nurdan Eren’e ait. En başlarda küçük küçük başlayan çizimler ilginin artışıyla birlikte bugünkü duruma gelmiş. Bu çizimlerle adeta makyajlanan Germiyan Köyü bambaşka bir çehreye bürünmüş.
Fakat Germiyan Köyü’nü özel kılan asıl sebep ülkemizde bir ilki gerçekleştirmiş olması. Ülkemizde “Slow Food” unvanına sahip ilk ve tek köy olan Germiyan Köyü tarım faaliyetlerinde kimyasalı terk ederek geleneksel ve temiz tarıma geri dönüş yapmış.
Germiyan Köyü’ne yolunuz düşerse artık köyün sembolik lezzetleri haline gelmiş ekşi mayalı ekmek ve Kopanisti peynirini mutlaka tatmanızı tavsiye ediyoruz. Bu lezzetleri otantik duvarlar ve eşyaların eşliğinde Dilek Hanım’ın Otantik Evi’nde tadabilirsiniz.
Bunun yanında köyün kahvesindeki bitki çayları da kesinlikle tadılmaya değer.
Çeşme’ye bağlı Germiyan Köyü’ne özel aracınızla İzmir-Çeşme Karayolu’ndaki köy yoluna saparak ulaşabilirsiniz. Şayet otobüsle ulaşacaksanız önce Çeşme Otogarı’na ulaşıp buradan kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz.
3) Bademler Köyü, Urla
Bademler Köyü’ne “ilklerin köyü” desek pek de yanlış olmaz. Bu köyü gördükten sonra kafanızdaki köy kavramı yeniden şekillenecek.
Tarihi yaklaşık 300 yıl öncesine dayanan köyde yaşayan nüfusun büyük çoğunluğu Alevi. Fakat köyde cami ya da cemevi bulunmuyor.
Köyün tanınmasını sağlayan olay ise Susuz Yaz filminin burada çekilmiş olması.
Bademler Köyü’nde okuma yazma bilmeyen tek bir kişi bile yok. Kendine ait tiyatrosu bulunan ilk ve tek köy olan Bademler Köyü’ndeki tiyatro binası 1969 yıllında birçok kurum ve kuruluşun yardımıyla inşa edilmiş. Bugün hala aktif bir sahnesi olan tiyatroda her sene 27 Mart’ta Dünya Tiyatrolar Günü şerefine oyun sergileniyor. Oyucular kim mi? Tabi ki köylüler!
Bunun dışında köyde bir de Çocuk Oyuncakları Müzesi bulunuyor.
Ayrıca köy Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ülkemizin en temiz köyü olarak seçilmiş.
Bu masal köyü ziyaret etmek için sabırsızlanıyorsanız hemen ulaşım bilgilerini de verelim. Özel aracınızla gidecekseniz İzmir-Çeşme Karayolu’na çıkıp Seferihisar yönüne doğru ilerlemeniz gerekiyor. Bademler Köyü karayolunun 11. kilometresinde bulunuyor.
Bunun dışında Seferihisar, Çeşme, Urla gibi ilçelerden kalkan otobüsler ve 320 numaralı ESHOT sizi Bademler’e ulaştırıyor.
4) Kösedere Köyü, Karaburun
Sokaklarını adımlarken kendinizi yıllar öncesinde hissedeceğiniz bir yer Kösedere Köyü. Tarihi evler, camiler sizi farklı bir atmosfere sürükleyecek. Artık neredeyse tarihe karışmış mahalle bakkalı, berber ve köy kahvesi ile Kösedere zamanın durduğu mekanlardan.
Mutfağıyla da diğer köylerden bir adım öne çıkan Kösedere Köyü başka bir yerde tatma imkanınızın olmadığı lezzetlerle donatılmış bir sofrayla sizleri bekliyor. Bu lezzetleri köyün yerlilerinden Şükran Hanım’ın mekânında tadabilirsiniz. Özellikle Öküz köftesi Kösedere’nin artık klasik hale gelmiş lezzetlerinden.
Her yıl Ağustos ayında Kösedere Köyü’nde Üzüm Festivali gerçekleşiyor. Antik dönemden bugüne bağcılıkla uğraşan köy halkı bu değerine de sahip çıkıyor. Doğal güzelliğiyle televizyon dizilerinin aranan mekanlarından olan bu güzel Ege köyünü mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.
İzmir’e yaklaşık 1,5 saatlik bir mesafede bulunan Kösedere Köyü’ne ulaşmak için Karaburun yolu üzerinde ilerlerken İnecik tabelasının olduğu yerden dönüp Kösedere Köyü’ne kadar düz bir şekilde devam etmeniz gerekiyor. Eğer otobüsle gelmeyi planlıyorsanız öncelikle Karaburun’a ulaşıp buradan kalkan otobüslerle de Kösedere Köyü’ne ulaşım sağlayabilirsiniz.
5) Özbek Köyü, Urla
Geçmişte Özbekistan civarından göçenler tarafından kurulduğu için bu adı alan köy sahili en çok da taş evleriyle ünlü.
Balıkçı köyü olan Özbek’te köylülerin çoğu geçimini balıktan sağlıyor.
Köyün geçmişi ile alakalı tüm bilgiler feci bir yangında kül olmuş. Fakat siz köyün geçmişini çok merak ettiniz ve öğrenmeye niyetlendiyseniz kulağınızı tarihi caminin bahçesinde bulunan kadim selviye verin. Tahminen 1000 yaşında olan bu heybetli ağaç size 1000 yıl öncesinin hikayelerini fısıldıyor.
Yolunuz Özbek Köyü’ne düşerse elbette balığını mutlaka tatmalısınız. Köyde birçok restoran bulunuyor. Fakat en ünlüsü 50 yıllık bir mazisi olan Akın’ın Yeri.
Hafta sonları kurulan ve hakimiyetin kadınlarda olduğu pazarı da mutlaka gezmelisiniz. Pazarda bin bir türlü otla karşılaşmanız muhtemel.
Kahvaltıda ise Özbek katmeri ve yonga denen hamur kızartmasının tadına da bakmanızı öneriyoruz.
Özbek Köyü’ne ulaşım sağlamak için Urla otogarından kalkan minibüslerden faydalanabilirsiniz.
6) Saip Köyü, Karaburun
Karaburun’a yaklaşık 3 km uzaklığındaki köy kadim bir geçmişe sahip.
Bir zamanlar Rum ve Türk vatandaşların barış ve hoşgörü içerisinde yaşadıkları köydeki huzur, mübadeleden sonra yerini umutsuzluğa bırakmış. Bu tarihten sonra Saip Köyü’nün deyim yerindeyse solmaya başlamış.
Bir iskeleye sahip olan köy bir zamanların ticaret merkeziyken azalan nüfustan sonra ticaretteki etkinliğini kaybetmiş.
Bugün Saipliler geçimlerini hayvancılık, tarım ve balıkçılıkla sağlıyor.
Saip Köyü’nün en meşhur şeyi ise kır kahvesi. Saip Kır Kahvesi’nde 40 çeşit reçel, köyde yaşayan kadınların el emeği yöresel lezzetler ve birbirinden nefis Osmanlı şerbetleri sizleri bekliyor. Saip Kır Kahvesi’nin kahvaltısının da dillere destan olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Saip Kır Kahvesi yeme içme dışında kültürel ve sanatsal faaliyetlerin de gerçekleştirildiği bir merkez haline gelmiş. Mekân dönüşümlü olarak sergi salonu ve İngilizce kursuna da ev sahipliği yapıyor.
Saip Köyü’ne ulaşmak İzmir merkezden yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Karaburun’dan 6 dakikalık bir yolculukla da gidebileceğiniz köye Karaburun’dan kalkan minibüsleri kullanarak ulaşım sağlayabilirsiniz.
7) Ildır Köyü, Çeşme
Yerleşik hayatın Tunç Çağı öncesine kadar uzandığı köklü ve kadim bir yer Ildır Köyü.
Sit alanı olarak koruma altına alınmış köy içerisinde Erythrai Antik Kenti bulunuyor. Dünyadaki en güzel gün batımının buradan izlenebileceğini iddia ediyoruz.
Platon da bizle aynı fikirde olacak ki binlerce yıl evvel “Dünyada görülebilir en güzel gün batımı Erythrai’dadır.” demiş.
Fakat Ildır Köyü’nü ünlü kılan bu tarihi ve kültürel zenginliği değil. Geçtiğimiz yıllarda çekilen Fatma Gül’ün Suçu Ne? dizisinin Ildır’da çekilmesi köyün bir anda ünlenip ziyaretçi akınına uğramasına sebep olmuş.
Yolunuz Ildır’a düşerse burada tatmanız gereken başlıca yiyecek Ildır Lokması olmalı. Bunun dışında sadece Ildır’da yetişen şıpıldak otunu da mutlaka denemelisiniz.
Şayet tercihiniz taze ve lezzetli deniz mahsullerinden yana olursa Ali’nin Yeri ziyaretçilere kapılarını sonuna kadar açmış durumda.
Çeşme’ye 23 km İzmir merkeze ise 71 km olan Ildır Köyü’ne ulaşmak için özel aracınızla İzmir Çeşme karayolunda Barbaros Köyü sapağına dönerek ulaşabilirsiniz. Öte yandan Çeşme’den de Ildır Köyü’ne minibüs seferleri de mevcut.
8) Birgi Köyü, Ödemiş
Bozdağ’ın eteğinde adeta masallardan kopup gelmiş bir mekan Birgi Köyü. Asırlık ağaçları, taş ve ahşaptan konakları ile yalnızca İzmir’in değil, Türkiye’nin de en güzel köylerinden.
Aydınoğulları Beyliği’nin başkenti olan Birgi döneminin eğitim, ilim ve sanat merkeziymiş. Kurtuluş Savaşı yıllarında Yunanlılar tarafından Birgi’deki birçok tarihi yapı yakılıp talan edilse de geriye kalanlar dahi görenlerde hayranlık oluşturmaya yetiyor.
Bugün SİT alanı olarak koruma altına alınmış olan Birgi Köyü’nde tarihi konaklar, camiler, ağaçlar hala eski zarafetleriyle bin yıllık bir türküyü söylüyor.
Yolunuz buraya düşerse ziyaretinize İmam-ı Birgivi’nin türbesi ile başlayabilirsiniz.
Ardından Birgi’nin en ünlü iki konağı olan Çakırağa ve Sandıkoğlu konaklarına yönünüzü çevirin. Konaklardaki ahşap işlemeciliğine hayran kalacaksınız.
Bunun yanında Ulu Cami de Birgi Köyü’nün mutlaka görülmesi gereken noktalarından.
Bu eşsiz ve yoğun kültür başınızı döndürüp karnınızı acıktırdıysa Ödemiş’in kendine has lezzeti olan töngül pidesini tavsiye edebiliriz.
İzmir’e yaklaşık 1,5 saat Ödemiş’e ise 10 dakikalık bir mesafede bulunan Birgi’ye ulaşmak için Ödemiş’ten kalkan minibüs seferlerinden faydalanabilirsiniz.
9) Lübbey Köyü, Ödemiş
“Hayalet Kasaba” da denilen Lübbey Köyü’ne bu yakıştırmanın nedeni nüfusunun azlığı. Köyde ikamet eden yaklaşık 10 kişi var. Ödemiş’in dağ köylerinden olan bu Türkmen köyüne sizin de tahmin ettiğiniz gibi sonsuz bir sessizlik hâkim.
Son yıllarda köye fotoğraf çekmeye gelen ziyaretçi sayısı köyde yaşayanların sayısını üçe dörde katlamış durumda. Bunun nedeni köydeki el değmemiş tarihi doku ve eski evlerin fotoğrafçılara oldukça estetik pozlar vermesi.
Ödemiş’e 13 km’lik bir mesafede bulunan Lübbey Köyü’ne ulaşım Ödemiş’ten günde 2 kez seferi bulunan minibüslerle sağlanabiliyor.
10) Şirince Köyü, Selçuk
Üzüm bağları ile ünlü İzmir köyü: Şirince.
İzmir’de gezilecek yerlerin başında gelen ve İzmir’in köyleri arasında en popüler olarak kabul edebileceğimiz Şirince Köyü, aynı zamanda ülkemizin de adını dünyaya duyurmuş en meşhur köyü olabilir.
2012 yılında Mayaların kıyamet kehanetinde kurtulmuş bölge olarak Şirince’nin geçmesi yurt dışından binlerce insanın Şirince’ye akın etmesine sebep oldu.
Şirince esnafının yüzünü güldüren bu olaydan sonra Şirince’ye gelen yabancı turist sayısında gözle görülür bir artış oldu.
Şirince’de deniz yok, lüks bir tatil köyü de değil. Fakat eski Rum evleri, bağları, şarapları ve doğal güzelliği köyü bir cazibe merkezi haline getiriyor.
Bunun yanında Şirince’de Matematik Köyü, Tiyatro Medresesi gibi farklı projeler de yürütülüyor.
Yolunuz buraya düşerse Şirince’nin meyve şaraplarından tadıp en beğendiklerinizi satın alabilirsiniz.
Köyde kalacaksanız, size farklı bir deneyimin kapılarını aralamayı vadeden eski Rum evlerinin restore edilmesiyle oluşmuş butik otelleri tercih edebilirsiniz.
Köyde karnınızı doyurabileceğiniz birçok mekân mevcut. Fakat köyü tüm ayrıntılarıyla görebileceğiniz Hodri Meydan Kulesi civarında yapacağınız mükellef bir kahvaltı her şeye değecek.
Efes Antik Kenti de bulunan Selçuk ilçesi sınırları içerisinde yer alan Şirince’ye ulaşmak için ilçe merkezinden sık sık kalkan minibüsleri kullanabilirsiniz.
Özel aracınızla gidecekseniz İzmir-Aydın yolu üzerinden Selçuk yönüne sapıp tabelaları takip edebilirsiniz.
Şirince Köyü Gezi Rehberi yazımızdan Şirince ile ilgili tüm detaylara ulaşabilirsiniz!