Ramazan Bayramı; hem oruç tutanlar için maneviyatla geçen bir ayın finalini hem de her kesimden insan için uzunca bir tatili müjdeliyor.
2019 yılı itibarıyla Ramazan Bayramı’nın Haziran ayına denk gelmesi de; bu dönemi yaz tatili ile birleştirmek isteyenler için büyük bir fırsat haline geldi. Ne yapıp edip tatil bütçesini ayırabilenler için tek seçenek deniz, kum ve güneş de değil elbette…
Hem yurt içinde hem de yurt dışında kamp yapacak, gurme lezzetler tadacak, sevgiliyle ya da kalabalık aileyle ziyaret edilecek onlarca farklı yer alternatifi var.
2019 Ramazan Bayramı, arefe gününe denk gelen 3 Haziran Pazartesi günü yarım günlük resmi tatille başlıyor ve 6 Haziran Perşembe dahil olmak üzere devam ediyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta olanların Pazartesi yarım gün ve Cuma tüm gün de devlet tarafından izinli sayılacakları resmen ilan edildi. Tatil süresi bu sayede, devlet memurları için kesin olarak 9 güne uzuyor. Her yaştan öğrenciler de aynı şekilde, yaz tatilinden hemen önce yine uzun bir tatile çıkmış olacak.
Özel sektörde hizmet gösteren firmalar içinde, 9 günlük tatil yönünde insiyatif kullananlar olabilir. Ücretli çalışanların son seçeneği ise, Pazartesi ve Cuma için şimdiden bireysel olarak yıllık izin formu düzenlemek. Tatil süreci böylece, uzak yakın dinlemeden istediğiniz kadar esnek hareket edebileceğiniz bir hale geliyor. Takviminizde şimdiden 1 Haziran Cumartesi ile 9 Haziran Pazar arasındaki geniş aralığı renkli harflerle işaretleyebilirsiniz. İlave izinleriniz de varsa; okyanus ötesi seçenekler bile rahatlıkla değerlendirilebilir hale geliyor.
Şeker Bayramı olarak da kutlanan yılın bu en güzel döneminde aile büyüklerinin yaptığı baklavaları yemeden, el öpmeden ve çocuklara harçlık vermeden yola çıkmak olmaz tabii.
Bayram ritüellerinin ardından tatil ruhunu da canlı tutmak isteyenler için; hem Türkiye’den hem de sınırların ardından muhteşem rotaları bu yazıya taşıdık.
İçindekiler
- Ramazan Bayramı Tatil Önerileri
- 1) Akyaka, Muğla
- 2) Sapanca, Sakarya
- 3) Oylat, Bursa
- 4) Koh Samui, Tayland
- 5) Rovaniemi, Finlandiya
- 6) Dharamsala, Hindistan
- 7) Fethiye, Muğla
- 8) Manavgat, Antalya
- 9) Kapadokya, Nevşehir
- 10) Salar de Uyuni, Bolivya
- 11) Makao, Çin
- 12) Kahire, Mısır
- 13) Queenstown, Yeni Zelanda
- 14) Suva, Fiji Adaları Cumhuriyeti
- 15) İskenderun, Hatay
- 16) Seyhan, Adana
- 17) Keşan, Edirne
- 18) Ayder, Rize
- 19) Brugge, Belçika
- 20) Lizbon, Portekiz
- 21) Çeşme, İzmir
- 22) Kaş, Antalya
- 23) Bozcaada, Çanakkale
- 24) Mykonos, Yunanistan
- 25) Hammamet, Tunus
- 26) Phuket Adası, Tayland
- 27) Paris, Fransa
- 28) Günzburg, Almanya
- 29) Kaatsheuvel, Hollanda
- 30) Serik, Antalya
- 31) Eyüp, İstanbul
Ramazan Bayramı Tatil Önerileri
1) Akyaka, Muğla
Zamanı durdurmak diye bir şey varsa; bu ancak Akyaka’da mümkün olabilir. Muğla’nın Ula ilçesine bağlı olan ve Muğla şehir merkezinden sonra yalnızca yarım saat içinde ulaşılabilen çekim merkezi size aradığınız dinginliği verecektir.
Burası yüksek sezonunu daha ziyade Temmuz ve Ağustos aylarında yaşıyor.
Tatiliniz boyunca Azmak Nehri kıyılarında serpme köy kahvaltısı yapabilir, günü batırırken de leziz deniz ürünleriyle saatler süren bir akşam yemeği sofrasına dahil olabilirsiniz.
Nehir kenarındaki otellerin bahçesinde hamak keyfi yapmak da iyi bir fikir.
Akyaka Plajı, özellikle sabah saatlerinde sakin durumda olan sularıyla ziyaretinizi bekliyor. Burası sığ bir plaj olduğu için yüzme konusunda gelişmeye ihtiyacı olan kişiler tarafından da tercih ediliyor.
Akyaka’ya kadar gelmişken Gökova Körfezi’ni seyir terasından kuş bakışı izlemeden dönmeyin.
Yöre kadınının hamarat ellerinden mantı ve gözleme yemek ve dönüşte yerel tezgahlardan tamamen organik bir mutfak alışverişi yapmak da sevdaya dahil.
2) Sapanca, Sakarya
Birileri dinlenmek ve huzur bulmak mı dedi? Tecrübeli ellerin vücudunuzda yaratabileceği masaj etkisi kadar dinlendirici ne olabilir ki?
Yurt dışında bir geziye harcayacağınız bütçeden daha ucuza, Sakarya’ya bağlı Sapanca ilçesinde birbirinden lüks otellerde SPA tatili de yapabilirsiniz.
Üstelik İstanbul’da ya da Marmara Bölgesi’nin diğer şehirlerinde ikamet edenler, yol masraflarından da bu sayede büyük ölçüde tasarruf sağlamış oluyor.
Sapanca Gölü kıyılarındaki tesislerin açık ve kapalı havuz, tenis kortu ya da açık büfe kahvaltı gibi hizmetleri var.
Yakın çevrede yer alan Maşukiye de, özellikle romantik çiftler için günübirlik bir gezi noktası olabilir. En az bir akşam yemeğinizi Maşukiye’deki kır restoranlarından birinde yemeyi düşünebilirsiniz.
3) Oylat, Bursa
Şifalı sular, doğal güzellikler ve yemyeşil bir çevre derken Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı Oylat Kaplıcası da görülmeye değer bir tatil destinasyonu.
Oylat’ın Bursa şehir merkezine uzaklığı 70 kilometre. İnegöl’den ise yalnızca 27 kilometre için de bu huzur köşesine ulaşabiliyorsunuz.
Kaplıcalar dışında Oylat Şelalesi ve Oylat Mağarası da ziyaretinizi bekler.
Oylat’taki konaklama seçeneklerinin tüm liste içinde en uygun alternatifler arasında yer aldığını kesinlikle söyleyebiliriz.
Otellerde kapalı havuz, spa ya da fitness merkezi gibi ek imkanlar da bulunabiliyor. Jakuzinizin içinde yılın tüm yorgunluğunu attıktan sonra şekeriniz düşebilir tabii. Böylesi durumlar için size yörenin meşhur höşmerim tatlısını gönül rahatlığıyla öneriyoruz.
4) Koh Samui, Tayland
Huzuru uzaklarda arayanlar için Tayland’a bağlı Koh Samui Adası tamamen arınmaya adanan tesisleri ile dikkat çekici.
Burada yoga yapabileceğiniz, detoks programlarını kesintisiz uygulayabileceğiniz ve tamamen sağlıklı beslenebileceğiniz oteller var. Tayland’ın nefes kesen güzelliğinden ise söz etmiyoruz bile!
Masaj konusunda tüm dünya Tayland’daki uzmanların tecrübesine şapka çıkarıyor. Ayaklarınıza, ellerinize ve bedeninizin geri kalanına bölgeye özel uygulamalar yaptırabilirsiniz.
Okyanus kıyılarında dinlenmek ve uçsuz bucaksız maviliğe bedeninizi bırakmak da tüm kaygı ve endişelerinizden kurtulmak adına huzur yolculuğunuzda size yardımcı olabilir.
Koh Samui hakkında detaylı bilgi almak istediğinizde herkesin adadan “küçük cennet” olarak bahsettiğini göreceksiniz.
Adaya kadar gelmişken Budist tapınaklarını da gezerek buradaki maneviyattan payınızı almaya çalışın. Koh Samui’ye Singapur üzerinden aktarma yaparak ulaşabiliyorsunuz.
Tayland’da Görmeniz Gereken 7 Yer yazımıza göz atabilirsiniz.
5) Rovaniemi, Finlandiya
Kuzey Avrupa’nın en çok ziyaret edilen yerleri arasında sayılan Rovaniemi; Noel Baba’nın doğum yeri olarak da biliniyor. Burası sahip olduğu Noel ruhu nedeniyle özellikle kış aylarında dolup taşan bir adres.
İglo tipi evlerde konaklamak, dışarıda kar yağarken saunada ısınmak Rovaniemi ziyaretçilerinin favorileri arasında. Kısacık süren yaz aylarında ise maksimum 19 dereceye varan sıcaklıklar upuzun gündüzlere yayılıyor. Siz de bayram tatilinde ters köşe yapıp, herkes güneye giderken çok uygun fiyatlara kuzey yönüne seyahat edebilirsiniz.
Rovaniemi’de göl kenarında, aydınlık bir gökyüzü altında akşam yemeği yemek; bundan önceki tatillerinize göre bambaşka bir deneyim olacaktır.
Turistlerden ziyade yerli halkı görmek ve buradaki kültürü yakından tanımak için de bahar sonu ideal bir zamanlama.
Hemen not düşelim, seyahatiniz boyunca şirin tahta evlerde konaklama ve Fin Hamamı’nda kendinizi şımartma gibi lüksleriniz de var.
6) Dharamsala, Hindistan
Dalai Lama’nın ikametgahına hoş geldiniz! Kangra Vadisi’nde sedir ağaçlarından oluşan ormanlık alanın ortasında konumlanan bu şehir, aradığınız huzura sizi bir adım daha yaklaştırabilir. Dahası burası huzur vermezse başka bir yerde de huzur bulmanız pek kolay değil demektir!
Himalayalar’ın eteklerinde kurulu durumdaki yerleşim yeri, tam 1500 metre rakıma sahip.
Tibet kültürünü tanımak için burada kısa gezintiler düzenleyebilir, meditasyon yapabilir ya da çayınızı dağ manzarası eşliğinde yudumlayabilirsiniz.
Hindistan’ın geri kalanında olduğu gibi buranın da mutfağında soslu ve baharatlı lezzetler hakim. Bu nedenle yanınızda uçakta taşınabilecek atıştırmalıklar bulundurmak isteyebilirsiniz. Tabii söz konusu bir kültürü daha yakından tanımaksa; ne yapıp edip o yörenin yiyecekleri ile de barışmak gerekiyor.
Zamanın kendine göre aktığı bu yerleşimden, dertlerinizi de asırlar kadar öncesinde bırakarak dönüşe geçebilirsiniz.
7) Fethiye, Muğla
Adrenalin seviyesini yükseltmek isteyenler için Muğla’nın güzel ilçesi Fethiye’de Ölüdeniz mevkii hazır bekliyor. Burası yamaç paraşütü yapanlar tarafından her yıl özellikle tercih edilen bir bölge.
Fethiye’den sonra Patara, Kaş, Kalkan şeklinde Antalya’ya ait yerleşimlerle yolunuza devam etmeniz mümkün.
Üstelik bu geziler de, yine macera sevenlere hitap eden bir biçimde safari şeklinde ATV adı verilen arazi araçlarıyla düzenlenebiliyor.
Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyıları, bayram boyunca sizi su sporları yönünden de hayat kırıklığına uğratmayacaktır.
Kalıcı nüfusunun hatırı sayılır bir bölümünü yabancıların oluşturduğu Fethiye’de dünya mutfağına dair leziz tatları da deneyim listenize ekleyebilirsiniz.
Fethiye’ye kadar gelmişken Caretta Caretta cinsi deniz kaplumbağalarının doğal yaşam alanlarını da izin verilen ölçüde ziyaret etmeden dönmeyin.
Çalış Plajı, Balıkçılar Çarşısı ve Saklıkent; Fethiye’de ziyaret edebileceğiniz güzel yerlerden yalnızca birkaçı olarak sıralanabilir.
Nehir, köprü, kanyon, şelale, mesire alanı, dağ, tepe… Antalya’nın Manavgat ilçesinde, biraz daha macera yaşamak için doğadan ne talep ediyorsanız hepsi var.
Başta Köprülü Kanyon olmak üzere çekim noktaları rafting tutkunlarını bekliyor. Kanyonun başlangıç noktası Antalya şehir merkezine 80 kilometre kadar mesafede yer alıyor. Hızla akan suları küreklerle yönlendirmenin tadı ise elbette keyifli bir arkadaş grubu ile çıkar. Bu nedenle kalabalık bir bayram tatili planlıyorsanız Manavgat’a öncelik verin.
Çevredeki piknik alanları ve seyir terasları, heyecan dolu dakikalardan sonra biraz nefes almanız için birebir.
Antalya’nın güzel ilçesi Manavgat’a kadar gelmişken; Köprülü Kanyon Milli Parkı dışında Manavgat Şelalesi, Titreyen Göl, Çakal Deresi gibi güzellikleri de listenize alabilirsiniz. Hemen yanı başınızda ise dünyaca ünlü Side plajları var.
Buraya özellikle Rus ve Alman turistler neredeyse Mayıs sonundan itibaren büyük rağbet gösteriyor; bu nedenle kalabalık plajlarla karşılaşmaya da şimdiden hazırlıklı olmalısınız.
9) Kapadokya, Nevşehir
Kapadokya denildiğinde akla ilk anda romantik çiftlerin balayı tatilleri gelse de; burası mağaraları, yer altı geçitleri ve labirent gibi sokakları ile tam bir doğal macera parkı.
Spor sevenler için ayrıca Kapadokya’da değerlendirilebilecek çok sayıda binicilik alternatifi var.
Adrenalinden bahsedilen bir başlıkta, sabahın ilk ışıklarıyla göğe doğru metrelerce yükselmekten söz etmemek olmaz tabii! Kapadokya’da balona binmek euro cinsinden ücrete tabi tutulan pahalı bir deneyim, ancak yaptığınız harcamanın hakkını vereceğinden de emin olabilirsiniz.
Kapadokya’da tamamen macera arayışındakilere yönelik 3 gecelik turlar düzenleniyor. Turların kapsamında vadi yamaçlarında jeep safari turları, yamaç paraşütü ve mağara otellerde konaklama gibi seçenekler var.
10) Salar de Uyuni, Bolivya
Dünyanın en büyük tuz yatağı olarak bilinen Salar de Uyuni, Bolivya’dan size göz kırpan fantastik bir deneyim.
Yer yer 10 santimetreye kadar düşen tuz tabakası ilerledikçe metreleri buluyor. Gölün üzerinde ayrıca her biri birer volkanik oluşumun sonucu olan adalar da var.
Güney Amerika kıtasında konumlanan bu farklı tatil destinasyonu, tüm hayatınız boyunca gittiğiniz en uzak nokta olabilir.
Ocak ayında aşırı yağış gören Salar de Uyuni bölgesi için Mayıs’la başlayıp sonbahara kadar süren kurak dönem gezi için ideal.
Küçük bir köy olan Uyuni’de tuz otellerde konaklayabilir, Isla Incahuasi adı verilen adadaki bin yıllık kaktüsleri ziyaret edebilir ya da flamingoları görmek için Laguna Colorada ve Laguna Hedionda gölleri arasında bir seçim yapabiilirsiniz.
Farklı nedenlerle şifa arayanlar için burada termal su alternatifleri de mevcut.
11) Makao, Çin
Çin’e bağlı bir özel yönetim bölgesi olan Makao, kumarhaneleriyle ünlü olan ve bu nedenle dünyanın en zenginlerini sınırları içerisinde barındıran bir yerleşim. Çin’de yasak olan kumar burada yasal kabul ediliyor.
Yerleşimin bir dönem idari açıdan Portekiz’e bağlı olması ise, Makao’yu kültür yönünden gezilip görülmeye değer bir yer haline getiriyor.
Makao’yu macera sevenler için cazip hale getiren şey, tam 233 metre yüksekliğindeki dünyanın en iddialı atlayış noktasına ev sahipliği yapması. Makao Kulesi, bungee jumping sevdalıları için bir tür Nirvana olarak da düşünülebilir. Yerel adı Macau olarak da bilinen bu yerleşimde, eğer atlayış yapacak kadar kendinizden geçmediyseniz, bu kez daha da yükseğe çıkıp manzarayı izleyebiliyorsunuz. 338 metre yüksekliğindeki zirveden atlamak neyse ki söz konusu değil!
12) Kahire, Mısır
Göz alabildiğine uzanan Mısır çöllerinde kaybolmadan ya da sevdiklerinizi kaybetmeden günü bitirmek başlı başına bir macera. Burada develerle, arazi araçlarıyla, ATV ile ya da motorsiklet üzerinde yol alabilirsiniz!
Cross Egypt Challenge adı verilen ve dünyanın neredeyse 30 ülkesinden motor tutkunlarını buluşturan yarış aktivitesi her yıl Ekim ayında yapılıyor. Buna denk gelemeseniz bile, turlar kapsamında siz de çöl ateşinin bir parçası olabilirsiniz.
Gece saatlerinde ise sert hava koşullarına karşı hazırlıklı olun.
Söylemeye gerek bile yok ama; Mısır’da başta Giza Piramidi olmak üzere Piramitler ve bir doğa harikası olan Nil Nehri de ziyaretinizi bekliyor.
Çöl yarışlarında yüklediğiniz adrenalin hormonunu, Nil Nehri’ne karşı sıcak içeceğinizi yudumlarken toprağa iade edebilirsiniz.
13) Queenstown, Yeni Zelanda
Fethiye’de yamaç paraşütünü deneyimleyip çıtayı biraz daha üste taşımak isteyenler için Yeni Zelanda’daki Queenstown önerilebilir.
Hem kıtanızı hem de bulunduğunuz yarım küreyi değiştirmeniz gerekse de, Queenstown macera arayanları eli boş göndermiyor.
Tandem gökyüzü dalışının ilk kez ortaya çıktığı bu yerde, saatteki hızınızın 200 kilometreye kadar yükselmesi söz konusu. Sadece birkaç dakika sürecek olan bu düşüşü bütün hayatınız boyunca unutulmayacak bir tatil hatırası olarak anabilirsiniz.
Uçuş manzaralarına Wakatipu Gölü’nün derin maviliği de eşlik ediyor. Burada ayrıca jet botu, rafting ve zip lining gibi alternatif aktiviteler de deneyimleyebilirsiniz.
Yaz başında Yeni Zelanda yollarına düşerken, yarım küre değiştirdiğiniz için artık mevsim konusunda da her şeyin ters yüz olacağını unutmayın. Bayram tatili bavulunuzun içinde mutlaka kalın giysiler ve koruyucu ekipmanlar olmalı.
14) Suva, Fiji Adaları Cumhuriyeti
Macera arayanlar için destinasyon seçimi diğer tüm başlıklara göre daha önemli. Gerçek bir adrenalin yüklemesi, daha uçağa bindiğiniz ilk anda kendisini hissettirmeli. Tropikal bir ada olan Fiji, bu iş için biçilmiş kaftan olabilir.
Adada Mayıs ile Ekim arasında 25 derece civarında sıcaklık hüküm sürüyor. Üstelik yılın diğer dönemlerindeki yağmur ve fırtına riskleri de daha az.
Los Angeles, Hong Kong ya da Sidney gibi alternatif duraklardan birini seçip; buradan başkent Suva’daki havalimanına aktarma yaparak adaya varışınızı gerçekleştirebilirsiniz.
Bayram tatili için adadaki macera içerikli aktivite önerimiz ise gerçekten yabana atılacak gibi değil. Fiji’de köpekbalıkları ile yüzmeniz mümkün! Burada doğal bir köpekbalığı koruma alanı mevcut ve yetkin dalgıçların farklı türleri görmek için alana girişine izin veriliyor. Söylemeye gerek yok ama böyle bir dalış gerçekleştirebilmek için tecrübenizi belgelemek durumundasınız.
15) İskenderun, Hatay
Türkiye’nin en güney ucunda yer alan şehrinde ve ilçesinde; sınır komşuları ile tatların birbirine karıştığı bir mutfaktasınız.
Bayram döneminde Hatay; hem henüz sıcaklıklar maksimum düzeye ulaşmadığı için hem de her daim hazır ve nazır olan enfes lezzetlerinden dolayı ideal bir tatil seçeneği.
İskenderun’da tadabileceğiniz özel lezzetler arasında muhammara, humus ve mütebbel gibi mezeleri, Belen tavayı, içli köfteyi ve pek tabii ki efsanevi Antakya peyniri ile yapılan künefeyi sayabiliriz.
Burada et ürünlerinin de her çeşidi her şekilde tüketiliyor. Özellikle güveçte pişen yemeklere şans vermeli ve kendinizi hiçbir lezzetle sınırlandırmamaya gayret etmelisiniz.
16) Seyhan, Adana
Adana son zamanlarda büyük şehirlerde yaşayan insanların aktarmasız uçuşlarla günübirlik gidip lezzete doyduğu bir şehir haline geldi. Burası aynı zamanda lezzet festivallerine de ev sahipliği yapıyor ve gurme turlar kapsamında ziyaretçi çekiyor. Siz de eğer bugüne kadar Adana’nın Seyhan ilçesine bir lezzet turu kapsamında gitme fırsatı bulamadıysanız işte size fırsat.
Adana’da yiyebilecekleriniz arasında ilk sırada Adana kebap ve şalgam ikilisi var. Orijinal lezzetlerin ise asla bir sınırı yok. Buna genellikle gece yarısı tüketilen muzlu süt ve bici bici tatlısı gibi abur cuburlar da dahil!
Sakatat seviyorsanız şırdan ve mumbar dolması gibi seçenekler hem gözünüze hem de gönlünüze hitap edecektir. Yaz ortalarında Adana’da tüketecekleriniz kalp ve damar sağlığınızı zorlayacağından bu işi sezon başında halletmek kesinlikle en güzeli!
17) Keşan, Edirne
Kendini gurme diye tanımlayan birinin Edirne’nin meşhur yaprak ciğerini yerinde tüketmemesi kabul edilemez.
Trakya’da konumlanan Edirne, bir sınır şehri olarak kültür anlamında da ziyaretçilerini doyuruyor. Burası tarihi yapılar anlamında Osmanlı dönemindeki cazibesinden neredeyse hiçbir şey kaybetmiş değil.
Tava ciğer dışında köfte, et ürünleri, peynir helvası ve Hayrabolu tatlısı Edirne’de tüketebileceğiniz diğer lezzetler arasında.
Edirne’de komşuların etkisiyle Kavala kurabiyesi ve badem ezmesi de sık sık tüketiliyor. Dahası bunları bayram dönüşü hediyelik olarak yakınlarınız için de satın alabilirsiniz.
18) Ayder, Rize
Hem hayalinizdeki Karadeniz gezisini yapmak hem de midenizi şenlendirmek isterseniz Rize’ye bekleriz.
Ayder Yaylası, havadar konumuyla unutamayacağınız tatil anılarına ev sahipliği yapabilir. Burada Rize’nin dillere destan hamsisi, kara lahana çorbası, muhlaması ve kuru fasülyesi sizi bekler.
Tabii bunlarla bitmiyor. Ayder’deki gurme turlar kapsamında tadabileceğiniz et kavurması, pazı kavurması, laz böreği, hamsili pilav ve hamsi köftesi gibi alternatif lezzetler de var.
Söz konusu Doğu Karadeniz’in en turistik şehirlerinden ve en turistik yerlerinden biri olunca, konaklama konusunda sorun yaşamamak için bir an önce rezervasyon yaptırmanızda fayda var.
19) Brugge, Belçika
Belçika; çikolata ve waffle gibi dünya çapında iki ünlü lezzetin ana vatanı. Brugge ise hem yıllık tatlı ihtiyacınızı karşılayıp hem de doğal güzelliklere doyabileceğiniz bir masal diyarı gibi.
Burada kartpostal manzaraları her köşeden karşınıza çıkıyor, her bir caddeyi kanallar ya da köprüler bölüyor. Brugge geziniz boyunca fotoğraf makinenizde ve telefonunuzda hafıza alanı açmayı ihmal etmemelisiniz.
Belçika usulü patates kızartması ve yerel içecekler de keyifli atıştırmalıklar olarak karşınıza çıkabilir. Çikolata demişken, Türkiye dönüşü için de alışveriş yapmayı ihmal etmeyin.
20) Lizbon, Portekiz
Tüm dünyadan insanlarda aynı heyecanı yaratan lezzetler vardır. Portekiz’e özgü Belem turtası da bunlardan biri. Saatlerce sıra bekleyerek de olsa turtalardan birkaçını mideye indirdiğinizde ömürlük bir deneyimin de sahibi olacaksınız.
Üstelik Portekiz’in başkenti Lizbon, Belem Kulesi, Sao Jorge Kalesi, Alfama Bölgesi ve Santa Justa Asansörü gibi cazibe noktaları ile de size karşı oldukça davetkar sayılabilir.
Burası Avrupa’nın en eski ve en köklü şehirlerinden biri sayılıyor. Lizbon’a kadar gitmişken ünlü Okyanus Akvaryumu’na da biraz olsun vakit ayırın.
Şehrin en güzel dönemleri bahar sonu ve yaz başında yaşanıyor. Portekiz’in başkenti ve en güzel şehri Lizbon’a İstanbul’dan aktarmasız uçuşlar ile neredeyse haftanın her günü uçabiliyorsunuz.
Söz konusu bayram tatili olunca hem uçak bileti hem de konaklama yönünden aceleci davranmanızda fayda var.
21) Çeşme, İzmir
Söz konusu deniz tatili olunca, İzmir’in Çeşme ilçesi çoğu kişiye göre şampiyonluğu her sene elinde bulunduruyor. Çeşme’de yapabilecekleriniz arasında Alaçatı’da sörf yapmak da var; Ilıca’nın sığ denizinin karşısında uzun uzun güneşlenmek de.
Dilerseniz; güne Ildırı Köyü çevresinde leziz bir köy kahvaltısı ile başlayabileceğinizi de aklınızdan çıkarmayın.
Çeşme’de oteller daha çok oda kahvaltı şeklinde hizmet veriyor. Bunun neticesinde de gün içindeki ihtiyaçlarınızı çevredeki yeme içme mekanlarından karşılamalısınız.
Özellikle Alaçatı ve çevresinin bu bakımdan Türkiye standardının üzerinde olduğunu buraya not düşebilliriz.
Cumartesi günleri kurulan Alaçatı Pazarı da, yine Türkiye’deki benzerlerine göre çok daha pahalı olsa da mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir gezi noktası.
22) Kaş, Antalya
Kaş’ın efsane sıcakları gelmeden evvel buradaki berrak denizin tadını bir an önce çıkarmak gerek. Sağlıklı biçimde bronzlaşmak için de Ağustos ayındaki sıcaklara kalmamak yerinde olur.
Dalış tutkunları burada aradıkları doğa hazinesini mutlaka buluyor. Antalya’nın en batısındaki bu ilçede ziyaretçi profili yüksek, daha çok butik konseptte hizmet veren oteller son derece nezih.
Buraya ulaşmak için Antalya şehir merkezinden sonra 170 kilometrelik kara yolu mesafesini aşmanız gerekiyor.
Kaş tatilcilerinin değişmez durakları arasında tüm dünyada parmakla gösterilen Kaputaş Plajı var.
Ayrıca Türkiye’ye en yakın Yunan adası olarak bilinen Meis Adası ile Kaş arasında yalnızca 2 kilometre kadar mesafe var.
Kaş gezinizi renklendirmek adına Kekova, Kaleköy, Simena Kalesi, Patara Antik Kenti ve Likya Uygarlığı Antik Kentleri’ni gezilecek yerler listenize dahil edebilirsiniz.
Hemen komşu ilçe durumundaki Kalkan’ın da ziyaretinizi beklediğini belirtmeden geçmeyelim.
23) Bozcaada, Çanakkale
Ayazma, Habbele ve Akvaryum plajları ile Bozcaada; Marmara Denizi’nin serin sularında kulaç atmayı sevenlere hitap ediyor.
Burası hem ada kültürünü yakından tanımak hem uzun uzun güneşlenip kitap okumak ve bu sayede de şehir hayatının stresine tümden veda etmek isteyenler için. Adaya adım attığınız andan itibaren adeta saatinizin akrebi ve yelkovanı yavaşlıyor!
Akşam kurulan deniz ürünleriyle dolu sofralardan da kalkmak mümkün değil. Güneşin batışına doğru ada sahillerindeki yerinizi alırsanız, en az 5 saatinizi akşam yemeğinde geçirebilirsiniz!
Tabii ne kadar kalabalık bir arkadaş grubunuz olursa Bozcaada seyahatinizdeki dost sohbeti de o kadar içinizi ısıtacaktır.
24) Mykonos, Yunanistan
Başta Avrupa olmak üzere tüm dünyadan “jet sosyete” tabir edilen zengin kesimin favorileri arasında Mykonos var. Yunanistan’a bağlı bu ada size beyaz evlerinin gölgesinde güneşi selamlama imkanı sunuyor.
Haziran ayında burada gece hayatı ve plajlar renklenmeye başlarken; bir yandan da henüz oteller ve mekanlar en turistik fiyatlara yükselmemiş oluyor. Dolayısıyla eğer sezon açılışı yapmak istiyorsanız doğru yerdesiniz demektir.
Ada özellikle sabahın ilk ışıklarına kadar süren partileri ile meşhur. Mykonos rüzgarlarına karşı yine de yanınızda kalınca bir şeyler bulundurmayı ihmal etmeyin.
Adada deneyimleyebilecekleriniz arasında; kalamar, ahtapot ve karides gibi deniz ürünleri ön planda. Ayrıca cacık, kadayıf, dolma, yoğurt ve kahve gibi tatlar Yunanlılar tarafından da sahiplenildiği için bunların birebir aynısına ulaşabiliyorsunuz.
25) Hammamet, Tunus
Akdeniz kıyılarındaki Tunus’ta tatil denilince akla Hammamet geliyor. Sizi de artık Çeşme ya da Yunan Adaları kesmiyorsa biraz daha uzaklara açılmanın vakti gelmiş demektir. Altın sarısı kumlara sahip Hammamet kumsalında rahatsız edici kalabalıklar yok.
Yasmin adı verilen bölge marinası, eğlence parkları ve lüks butikleri ile tamamen turistler için organize edilmiş durumda. Hayvanat bahçesi ve buz pisti gibi seçenekler de özellikle çocuklu ailelerin dikkatini çekebilir.
Başkent Tunus’tan sonra Hammamet’e varmak için 65 kilometrelik kara yolu mesafesini aşmanız gerekiyor.
Yaz ve bahar aylarında bölgenin iklimi, Türkiye’de yaşanan Akdeniz iklimi ile son derece paralel seyrediyor.
Yılın bu zamanlarındaki gezinize, yine Akdeniz Bölgesi’nden tanıdık gelen zeytin ve limon ağaçları da eşlik edebilir.
İstanbul ile Tunus arasında aktarmasız uçuşlar mevcut.
26) Phuket Adası, Tayland
Bir deniz tatili listesi düşünün ki; içinde Tayland ve adaları olmasın! Ağaçlar, kumsal, deniz, güneş ve iklim gibi aklınıza gelebilecek tüm doğa unsurları Tayland’a karşı o kadar cömert ki; bu ülke bronzlaşmak isteyenlerin listesinde bir demirbaş gibi yer alıyor.
Yurt dışı balayı turlarının da favorileri arasında yer alan Phuket Adası’nı mümkünse romantik bir tatil için tercih edebilirsiniz. Olmuyorsa da ne diyelim, arkadaşlar iyidir!
Phuket Adası’nda geçirdiğiniz günler boyunca deniz turizmi ile kültür turizminin birbirine karışması çok normal.
Sadece yeme içme tercihleri söz konusu olduğunda bile, Tayland mutfağı orijinal deniz ürünleriyle farklı bir dünya.
Tayland sevenleri mutlu edecek son güzel haber ise, bu doğa harikasının Türk ziyaretçilerden vize talep etmemesi.
Eylül’den marta kadarki süre daha ideal sıcaklık değerlerine sahip olsa da, yılın diğer dönemlerinde de yağış gibi koşulları önceden kontrol ederek her an Phuket yollarına düşmeye karar verebilirsiniz. Şimdiden iyi tatiller.
27) Paris, Fransa
Eiffel Kulesi, Louvre Müzesi, Champs Elysees Caddesi ya da artık ne yazık ki tadilat altında olan Notre Dame de Paris…
Bunların her birine uzun uzun vakit ayırmanızı biz de çok isteriz; ancak çocuklu bir aile olarak Fransa için yollara döküldüyseniz sizi bekleyen cazibe noktası genellikle Disneyland olacaktır!
Neyse ki Paris merkezine 1 saatten kısa süreli mesafede konumlanan bu eğlence merkezi en az çocuklar kadar yetişkinleri de mest etmeyi başarıyor.
İki ayrı biletle giriş yapılabilen parklardan biri Disneyland Park diğeri ise Universal Studios olarak anılıyor. Walt Disney Park’ta adrenalin düzeyinin daha yüksek olduğunu söylemek hata olmaz.
Disney Village ise tüm tatilini burada geçirmeyi planlayanlar için ideal durumdaki dev bir konaklama ve yeme içme alanı.
Siz yine de Paris’e kadar gelmişken hiç değilse Seine Nehri üzerinde bir tekne turu atmayı ihmal etmeyin.
28) Günzburg, Almanya
Kökeni Danimarka olmasına rağmen Legoland denildiğinde akla gelen ilk lokasyonun Almanya olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
2002 yılından bu yana kapılarını açık tutan tesis hem çocuklar hem de yetişkinler için masal gibi. Mağaralarda kaybolmak ya da lego hayvanlarla legodan oluşan ormanlarda safari yapmak gibi her yaşa uygun aktivite Legoland’de mevcut.
Hemen uyaralım; biletleri önceden internet üzerinden satın almak sizi saatler süren kuyruklar karşısında bir adım öne geçirebilir.
Almanya’ya kadar gelmişken ülkenin meşhur çikolatalarını hem keyifle tüketebilir hem de sevdikleriniz için bayram hediyesi olarak satın alabilirsiniz.
29) Kaatsheuvel, Hollanda
Efsaneler, mitler, masallar, ormanlar, saraylar derken çocuğunuzla birlikte saati unutacağınız bir tatil alternatifi daha…
Andersen Masalları ve özellikle Grim Kardeşler gibi birçok unutulmaz eser için Efteling bir ana vatan olarak kabul ediliyor.
Zaman kavramınızı tümden değiştiren bu yer sizi ve ailenizi eski çağlara götürüyor. Tüm tema parklarda olduğu gibi, burada da resmi web sitesi üzerinden erken rezervasyon yaptırmak hem zamandan hem de nakitten tasarruf sağlayacaktır.
Eğer yanınızda aile büyükleri de varsa çocukları onlara emanet edip siz bu sürede yalnızca 1 saat 15 dakika mesafedeki Amsterdam’a da kaçabilirsiniz tabii ki!
Amsterdam’da görmeniz gereken yerler arasında Dam Square, Madame Tussauds Müzesi ve Van Gogh Müzesi gibi olmazsa olmaz sayılan adresler mevcut.
30) Serik, Antalya
Tema park tatili yapmak isteyenler için tek seçenek yurt dışındaki alternatifler değil. Aksine yabancı turistleri bile cezbeden The Land of Legends; Antalya Serik’te konumlanıyor.
Burası size deniz tatili ile çocuklara uygun bir tatil konseptini bir araya getirme fırsatı sunabilir. Yalnızca otel ya da gezi noktası gibi değerlendirildiğinde fiyatlar yüksek sayılabilir ancak buranın dünyaca ünlü tema parklara yerli bir alternatif olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Mekana günlük giriş yapabildiğiniz gibi yeme içme, alışveriş ve konaklama olanaklarından da faydalanabiliyorsunuz.
31) Eyüp, İstanbul
Listenin sonunda ters köşe yaparak bir sürprize yer verelim. Bayram tatili önerileri arasında İstanbul’un yer almasının ilk ve en önemli nedeni, memleketine ya da denize giden tatilciler sayesinde şehrin nihayet biraz olsun rahatlaması. İstanbul’un tadını en iyi bayram ve resmi tatil dönemlerinde çıkarabileceğinizden emin olabilirsiniz.
Eyüp lokasyonunda ise eskiden Vialand adıyla bilinen bugünün İsfanbul Eğlence ve Yaşam Merkezi var. Çocuklar buraya tek kelimeyle bayılacak.
Bir de yetişkinler olarak civardaki Eyüp Sultan Camii gibi tarihi ve doğal güzellikleri görebilecek vakit yaratırsanız daha ne olsun?
Türkiye’nin ilk tema parkı olarak bilinen İsfanbul’da açık hava sahnesi, jungle ya da safari gibi onlarca farklı aktivite seçeneğiniz mevcut.