İnternette veya sosyal medya uygulamalarımızda geziniyoruz, paylaşımları incelerken dünyanın her yerinden fotoğraflarla karşı karşıya kalıyoruz. Birbirinden eski, birbirinden güzel mimariye sahip yapıları görüyoruz, her birine hayran kalıyoruz.
Bu yazıda dünya üzerinden en etkileyici ve tarihini en güzel yansıtan, buram buram kültür kokan mekanları tüm detaylarıyla anlatacağız. Hatta Amerika kıtasından Asya kıtasına kadar olan dünya güzelliklerini sizin için bir rota halinde anlatacağız. Yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
İçindekiler
- 1) Easter Island, Şili
- 2) Machu Picchu, Peru
- 3) Christ the Redeemer, Rio de Janeiro, Brezilya
- 4) Tikal, Peten, Guatemala
- 5) Chichén Itzá, Yucatán, Meksika
- 6) The Statue of Liberty, New York, Amerika Birleşik Devletleri
- 7) Stonehenge, Wiltshire, İngiltere
- 8) The Kremlin, Moskova, Rusya
- 9) Ayasofya, İstanbul, Türkiye
- 10) The Parthenon, Atina, Yunanistan
- 11) Colosseum and the Forum, Roma, İtalya
- 12) The Alhambra, İspanya
- 13) Volubilis, Meknes, Fas
- 14) Gize Piramiti, Kahire, Mısır
- 15) Petra, Ürdün
- 16) Taj Mahal, Agra, Hindistan
- 17) The Great Wall of China, Çin
- 18) Sukhothai, Tayland
- 19) Angkor Wat, Siem Reap, Kamboçya
1) Easter Island, Şili
Türkçede “Paskalya Adası” olarak da geçen Easter Island, Pasifik Okyanusu’nda yer alan Şili’ye bağlı bir ada.
1995 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmeye hak kazanan bu güzel adada zamanında yaşamış Rapa Nui halkından miras kalan 887 Moai anıtsal insan heykeli yer alıyor.
Heykellerde yer alan devasa ve etkileyici bir şekilde oyulmuş kafalar oldukça dikkat çekiyor.
Adanın bugünkü ismini ticari amaçla yola çıktığı gemisiyle 1722 yılında Paskalya bayramı arifesinde geçen Jakop Roggeveen’in karaya çıkmasından dolayı aldığı biliniyor.
Günümüzde dünyanın en turistik adalarından biri olan Paskalya Adası’na Şili’den 5 saatlik uçuşla veya Tahiti’den ulaşabilir, Santiago’dan LAN Chile hava yolu şirketi ile de aynı şekilde ulaşabilirsiniz.
2) Machu Picchu, Peru
Listemizin ikinci sırasında ise yine UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adınız yazdırmış olan ve aynı zamanda Dünyanın Yeni 7 Harikası’ndan biri seçilen Machu Picchu var.
Bugüne kadar çok iyi korunmuş İnka Antik Kenti Machu Picchu, Güney Amerika’nın en çok turist çeken yeri olmasından dolayı büyük önem taşıyor. İspanyolca “Eski Zirve” anlamına gelen bu yerin 1438-1472 yılları arasında İnka İmparatoru “Pachacuti” için inşa edildiği arkeologlar tarafından iddia ediliyor.
Yıl boyu açık olan Machu Picchu’ya ulaşmak için Cusco’dan trenle Aguas Calientes’e (birkaç km uzaklıkta bir kasaba) geçebilir, oradan 2 buçuk saatlik yürüyüş ile ulaşabilirsiniz.
Cusco’dan Machu Picchu’ya ulaşmanın bir diğer yolu da, daha doğayla iç içe ve ödüllendirici bir alternatif olarak birkaç günlük İnka turuna katılarak yürümekten geçiyor.
3) Christ the Redeemer, Rio de Janeiro, Brezilya
Dünyanın Yeni 7 Harikası’ndan bir başkasından bahsedeceğiz şimdi.
“Kurtarıcı İsa” olarak da bildiğimiz bu devasa İsa Heykeli’nin yapımına 1922 yılında Brezilya’nın kuruluşunun 100. yılında başlanıp 1931 yılında tamamlanmış ve heykel inanılmaz bir manzaraya sahip olmasıyla da her yıl 1 milyon civarı turistin akınına uğruyor.
Güney Amerika’nın parlayan yıldızı Kurtarıcı İsa Heykeli 710 metre yükseklikte olmasıyla, 40 metreye yakın uzunluğuyla ve 30 metrelik eniyle dünyanın en büyük art deco heykeli olarak biliniyor.
Dağ yürüyüşü yapmak istemeyenler için gidiş – dönüş tramvay seçeneği de var; yetişkinler için yaz-sonbahar dönemlerinde 16 dolar, kış-ilkbahar dönemlerinde ise 19,5 dolar; 5-11 yaş arası çocuklar için dönem fark etmeksizin 13 dolar, aynı şekilde iki dönem için de geçerli Brezilya’da yaşayan 60 yaş üstü bireyler için de giriş ücreti 6,5 dolar olarak karşımıza çıkıyor. Fiyatları değişen tramvay biletlerini şu linkten inceleyebilir ve satın alabilirsiniz.
4) Tikal, Peten, Guatemala
Maya hayranlarını görelim! Bu kısım sizi oldukça heyecanlandıracak…
Guatemala yağmur ormanlarında bulunan UNESCO Dünya Miras Listesi’nden Tikal, döneminden geriye kalan yapılardan en iyi korunmuş Maya şehir devleti olarak karşımıza çıkıyor.
Ve Tikal için zamanında Maya siyasetinin, ekonomisinin ve askeri operasyonların çoğunun kontrol edildiği baskın bir güç olduğuna dair bir iddia ortaya atılıyor.
Klasik dönemde piramitlerin, büyük sarayların yapıldığı ve hiyeroglif yazısı, anıtsal heykelleri ve vazo resimleriyle gelişen Maya sanatının temsil edildiği Tikal’e gitmek için Belize, Flores veya Dangriga’ya uçakla gidip oradan otobüsle geçebilirsiniz.
Muson yağmurlarına yakalanmamanız adına mayıs-ekim arası hariç diğer aylarda gitmenizi öneririz.
5) Chichén Itzá, Yucatán, Meksika
“Çiçen İtza” şeklinde okunan ve Meksika’nın Yucatán Yarımadası’nda bulunan Dünyanın Yeni 7 Harikası’ndan biri olan Chichén Itzá, Meksika’nın en çok turist çeken ikinci arkeolojik SİT alanı olarak karşımıza çıkıyor ve listemizin 5. sırasında yerini alıyor.
Kelime anlamına bakıldığında “Itza’nın kuyu ağzında” anlamını taşıyan bu yer Amerika’da yer alan en önemli Maya tarihi yapılarından biri olmasıyla ve son yıllarda birçok restorasyona uğramasıyla biliniyor.
Her gün 8.00-17.00 arası açık olan sit alanına giriş ücreti yaklaşık 10 dolar tutuyor. Giriş biletinin 12 yaş ve altındaki çocuklara ücretsiz olduğunu da belirtmiş olalım.
6) The Statue of Liberty, New York, Amerika Birleşik Devletleri
Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaletinde “Özgürlük (Liberty) Adası” üzerine yapılmış “Özgürlük Anıtı” veya “Özgürlük Heykeli” isimleriyle anılan bu heykeli bilmeyenimiz yoktur herhalde.
ABD’nin kuruluşunun 100. yılında Fransa tarafından hediye edilen heykelin sağ elinde bir meşale, sol elinde ise bir hitabe bulunuyor.
Heykelin başındaki tacın 7 sivri ucu 7 kıtayı ve 7 denizi simgeliyor, tabletin üzerinde de Bağımsızlık Bildirgesi’nin tarihi olan 4 Temmuz 1776 tarihi yazılı halde görünüyor.
Ziyarete her zaman açık olan Özgürlük Heykeli’ne bir feribotla ulaşmak, merdivenlerle meşaleye tırmanmak ve New York limanını kuş bakışı seyretmek mümkün.
7) Stonehenge, Wiltshire, İngiltere
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yerini alan bir diğer yer olan tarihi Stonehenge anıtının milattan önce 3000 ve 2000 yılları arasında inşa edildiği düşünülüyor.
Boy olarak büyük olan bu taşlar bütün olarak düşünüldüğünde çevresel bir şekil alıyor.
İnşa edildikten sonra 500 yıl boyunca İngiltere’nin en büyük mezarlığı olarak kullanılan Stonehenge için yapılan araştırmaların sonucuna göre inşa edilme amacı güneş-uzay gözlemevi, güneş saati veya ufo iniş yeri olarak kullanılmasıydı.
Stonehenge giriş ücreti yaklaşık 23,50 dolara denk geliyor; arabayla veya turlarla buraya ulaşmak da oldukça kolay. Aklınızda olsun, arabayla gidişinizde ekstra ücret ödemeniz ödemeniz gerekeceği için turlar çok daha avantajlı hale geliyor.
8) The Kremlin, Moskova, Rusya
Rusça “şato, hisar, kale” anlamlarına gelen Kremlin, birçok Rus kentinin merkezinde bulunuyor.
En çok bilineni Moskova’da bulunan Kremlin Sarayı olan bu şatoların yapısal olarak ABD’deki “Beyaz Saray”a benzediği düşünülüyor.
1482-1495 yılları arasında inşa edilen ve o zamandan itibaren ülkedeki devlet başkanlarına ev sahipliği yapan Kremlin günümüzde Rusya’nın simgesi rolünü almış.
İçeri girmek için uzun kuyruklar oluştuğu için biletinizi önceden almanızı ve Kremlin Sarayı’nın her bir köşesini gezmek için en az bir gününüzü ayırmanızı tavsiye ediyoruz.
9) Ayasofya, İstanbul, Türkiye
Eski ismiyle Konstantinopolis’in Ayasofya’sı da dünyanın en etkili yerleri arasında.
İsmindeki “aya” kelimesi “kutsal, azize”, “sofya” ise “bilgelik” anlamına gelen, bütünlük olarak bakıldığında ise kelime anlamı “kutsal bilgelik” olan ve dekorasyonunda en çok tavan mozaikleri ile dikkatleri üzerine toplayan Ayasofya Camii içerisinde kütüphane, minber, mihrap, vaaz kürsüleri ve ahşap korkuluklar barındırıyor.
916 yıl kilise olarak, 482 yıl cami olarak kullanılan Ayasofya 1935 yılından itibaren müze olarak ziyaretçilerini ağırladı. 2020 yılı itibarıyla da camii olarak tekrar ibadete açıldı.
Ayasofya gibi Türkiye’nin diğer tarihi mekanları keşfetmek için Türkiye’nin En Popüler 20 Tarihi Yeri yazımızı okuyabilirsiniz.
10) The Parthenon, Atina, Yunanistan
Mitolojisiyle bilinen komşumuz Yunanistan’ı bu listeye eklemeseydik olmazdı!
Yunan Tanrıçası Athena’ya adanan eski bir tapınak olan Parthenon, Atina İmparatorluğu’nun milattan önce 447 yılları civarında yükselmesiyle inşa edilmiş ancak milattan önce 480 yılında Pers işgali sırasında kısmen tahrip edilmiş.
Tapınak harabe durumda olmasına rağmen hala Avrupa’nın en ünlü yerlerinden biri olarak anılmayı başarıyor.
Altın oranın ilk uygulamalarından biri olmasıyla da ayrı bir öneme sahip olan Parthenon’un genişliğinin yüksekliğine oranı da bunu kanıtlar nitelikte.
Günümüze Antik Yunan’dan miras kalmış eserlere bakıldığında en iyi bilinen Parthenon Tapınağı Yunan mimarisindeki en büyük eser olarak kabul ediliyor.
Özellikle tapınağın dış kısmındaki heykeltıraşlığın Yunan sanatının en yüksek noktası olduğu düşünülüyor.
Giriş ücreti yetişkinler için yaklaşık 15 dolar ve çocuklar için ise ücretsiz.
11) Colosseum and the Forum, Roma, İtalya
Özellikle her ayın ilk pazar günü girişin ücretsiz olmasından dolayı çok turist çeken, Flavianus Amfitiyatro olarak da bilinen ve Dünyanın Yeni 7 Harikası’ndan biri olan Kolezyum, İtalya’nın en turistik şehirlerinden Roma’da bulunuyor.
Turizmini sahip olduğu kültürü, sanatı ve mimarisiyle sağlayan güzel İtalya’daki Kolezyum, Sezar’ın yürüdüğü ve gladyatörlerin savaştığı arenanın içinde bulunmasından dolayı büyük önem taşıyor.
Yüzyıllar boyunca yavaş yavaş ufalanmasına rağmen hala çok turist çekiyor.
Hemen yanı başındaki Forum’un içinde Palatine Tepesi de gezilmesi gereken yerlerden, üstelik Kolezyum bileti alanlara Forum’a giriş ücretsiz!
Palatine Tepesi’ne giriş için 21 dolar gibi bir ücret alınıyor, Kolezyum için ise giriş ücreti 14 dolar. Antik Roma meraklıları, Kolezyum ve Forum’u kaçırmayın deriz!
12) The Alhambra, İspanya
İspanya’nın Endülüs Bölgesi’ndeki Granada şehrinde yer alan ve El Hamra Sarayı olarak bildiğimiz Alhambra, dönemini ve Arap mimarisini ve İslam sanatını yansıtır.
Şehir merkezinden yürüyerek bile rahatça ulaşılabilen El Hamra Sarayı, başına gelen yıkımlara rağmen ayakta kalmasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaya hak kazandı.
Başına gelen yıkımlar derken son dönemlerden bahsetmiyoruz, Napolyon işgali sırasında bir kışla olarak kullanıldığı zamanlarda neredeyse havaya uçurulmuş ancak buna rağmen İspanyolların saygı duyarak yaptırdığı restorasyonlar sayesinde eski güzelliğine kavuşmuş.
Bahçeleri ve mimari harikası binalarıyla Granada’daki en güzel manzaralardan birine sahiptir.
Giriş ücretlerine bakarsak 12 yaş altındaki çocuklara ücretsiz, yetişkinler için ise 16 dolar civarına denk geliyor. 1 Nisan-14 Ekim arasında 8.30-20.00 saatleri, 15 Ekim-31 Mart arasında ise 8.30-18.00 saatleri arasında açık olan saraya önceden rezervasyon yaptırmanızı öneriyoruz, şayet yüksek talepten dolayı sıkça ziyaretçi kısıtlaması yapılıyor.
13) Volubilis, Meknes, Fas
Sırada UNESCO Dünya Miras Listesi’nden bir başka yer var ki Kuzey Afrika’nın en iyi korunmuş kalıntılarına ev sahipliği yapmış…
Kendisi Volubilis, Fas ve Rabat arasında yer alan arkeolojik bir site.
Şehrin çoğu kurtarılamadığı için Volubilis sitesinin kendine has bir havası var. Kalabalıktan uzak bir şekilde tarihle başbaşa kalmak istiyorsanız fırsat ayağınıza geldi!
Her gün açık olan Volubilis’e giriş ücreti 2 dolar gibi cüzi bir miktar.
“Peki ulaşım nasıl olacak?” derseniz Meknes’den taksi ile, araba kiralayarak veya turlar yoluyla ulaşabilirsiniz. Tercih edilen tur şirketi genellikle Intrepid oluyor.
14) Gize Piramiti, Kahire, Mısır
“Dünyadaki En Etkileyici Tarihi Mekanlar”ı yazarız da listede Mısır’daki piramitlere yer vermez miyiz? Firavunlar affetmez bizi valla! Sadece fotoğraflarına bakarken bile hayranlıktan ağzımızı açık bırakan Gize Piramitleri’yle ilgili ne biliyoruz?
Dünyanın 7 Harikası’ndan biri seçilen, aynı zamanda Dünyanın Yeni 7 Harikası listesinin de onur üyesi olan piramitlerin çoğu asırlar öncesinde firavunlar ve eşleri için inşa edilmiş.
En büyüğü Keops Piramidi olan Gize Piramitleri, Kefren Piramidi ve Mikerinos Piramidi ile birlikte toplam 3 görkemli yapıdan oluşuyor.
Dünyanın en popüler yerlerinden biri olan Mısır piramitlerine Midan Tahrir’den kalkan otobüslerle gidip, vardığınızda ise bir deve veya at üzerinde direkt olarak piramitlere gidebilirsiniz.
Her gün sabah 07.00 ile akşam 17.00 arası açık olan Giza Piramitleri’nin genel giriş ücreti yaklaşık 3.5 dolar, piramitlerin içine girmek için ekstra 5.5 dolar ödemeniz gerekiyor.
15) Petra, Ürdün
“Raqmu” veya kayaların renginden dolayı “Rose Şehri” isimleriyle de bilinen Petra, Ürdün’de Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasında bulunan antik bir kent.
Petra yaklaşık 100 kilometrekarelik bir alanda, kum taşından kaya bloklarına oyulmuş amfi tiyatro, mezarlar, rölyefler ve tapınaklardan oluşuyor. Bunlar arasında en çok bilinenler Roman Amfitiyatro, Royal Tombs adlı kraliyet mezarları, Roma Yolu, El-Deir Manastırı, Qasr Al-Bint.
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bir yer kapmış olan Petra, aynı zamanda Dünyanın Yeni 7 Harikası listesinde de yerini almış.
Transformers, Indiana Jones, Mortal Kombat, Sinbad ve Kaplanın Gözü, Mumya Geri Dönüyor gibi birçok filmin çekildiği Petra antik kentinin simgesi El Hazne (Hazine), 1 kilometrelik dar bir geçitten (The Siq) geçtikten sonra beliriyor.
Petra’ya Amman’dan 3 saatlik araba yolculuğuyla varabilir veya tur şirketleriyle gidebilirsiniz.
Daha önce de önerdiğimiz gibi Intrepid Petra için de birkaç günlük turlar düzenliyor, sabah 06.00’dan akşam 18.00’e kadar açık olan Petra antik kentinin giriş ücreti ise yaklaşık 70.50 dolar.
16) Taj Mahal, Agra, Hindistan
“Aşk uğruna yapılmış bir yapı dünya çapında ne kadar ilgi görebilir?” sorusuna verilebilecek en güzel cevabın vücut bulmuş hali Tac Mahal.
Babür İmparatorluğu’nun 5. hükümdarı Şah Cihan’ın genç yaşta doğum sırasında hayatını kaybeden eşi Ercümend Banu Begüm (Begüm Mümtaz Mahal) için yaptırdığı Tac Mahal günümüzde İslam türbe mimarisinin en değerli eserlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Hindistan’ın en çok turist çeken yeri olan ve yılda yaklaşık 3 milyon turist ağırlayan bu mimari başyapıt, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de yerini çoktan almış tabi ki.
İçinde birbirinden değerli taşlarla yapılmış mermer oymaları dışında yine büyüleyici etkisi olan görkemli ana türbe su yolları, birbirinden farklı çeşitli ağaçlar ve fıskiyelerle çevrelenmiş.
Cuma günü hariç her gün 8.00-15.00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlayan Tac Mahal’e giriş çocuklar için ücretsiz, yetişkinler için giriş ücreti yaklaşık 14,50 dolar.
İngiliz Lordu Edward Lear’ın sözlerine göre insanlar “Tac Mahal’i görenler” ve “görmeyenler” olarak ikiye ayrılır. Siz hangi taraftasınız?
17) The Great Wall of China, Çin
Geldik adına şehir efsaneleri yazılan ve söylenen (Çin Seddi’nin Ay’dan görülebildiği gibi), gerçeği asla tahmin edilemeyen Çin Seddi’ne!
UNESCO Dünya Miras Listesi’ne ve Dünyanın Yeni 7 Harikası’na adını yazdırmış Çin Seddi, 4-6 metrelik yüksekliği, 7 metrelik taban kalınlığı ve 6 metrelik üst kalınlığı ile dünyanın en uzun savunma duvarı olarak karşımıza çıkıyor.
Pekin’den Badaling, Juyongguan, Mutianyu veya Jinshanling’deki duvarlara erişilebiliyor, aynı şekilde yaklaşık 2 dolara halk otobüsüne de binebilirsiniz.
Ziyaret saati gidilen duvarın bölümüne bağlı olarak değişiklik gösteren Çin Seddi’nin ziyaret ücretleri de aynı şekilde değişiklik gösteriyor, kabaca 4,5-9 dolar arası bir miktar ödeniyor.
18) Sukhothai, Tayland
Birkaç yüzyıl boyunca Tayland’a başkentlik yapmış Sukhothai bünyesinde bir hendekle çevrili 21 tapınak barındırıyor.
“Mutluluk Şafağı” anlamında kullanılan Sukhothai ismindeki tarihi tapınak ve anıtlarla dolu bu yıkık şehir UNESCO Dünya Miras Listesi’nden de nasibini almış yerlerden sadece birisi.
Gezmek için en az 1 günün ayrılması gerektiği bu yerin dekorasyonu Kamboçya ve Sri Lanka’dan esintiler taşıyor.
Bangkok’tan her gün 07.00-11.00 arasında kalkan otobüslerin fiyatları 15 dolardan başlıyor ve yol 7 saat sürüyor. Chiang Mai’den kalkan otobüsler ise sabah 7’den gece yarısına kadar sefer düzenliyor ve sefer ücretleri 12 dolardan başlıyor. Site 5 bölüme ayrılı durumda ve bir tanesine giriş 3 dolar, başka bir alternatif olarak 10,50 dolar ödeyerek 5’ine birden giriş bileti alabilirsiniz.
19) Angkor Wat, Siem Reap, Kamboçya
Günümüzün en kutsal mekanlarından biri olan Angkor Wat, bir zamanlar Güneydoğu Asya’nın çoğunu yöneten Kymer İmparatorluğu’nun merkeziydi.
Kuzey ve Güney bölgelerindeki tapınaklardan en popülerleri Angkor Wat, Bayon, Ta Phrom ve Angkor Thom’un her zaman turistlerle çevrili olduğu görülür.
Tüm tapınakları gerçek anlamda deneyimlemek için sabahın erken saatlerinde kalabalık yokken gezmektir, ancak unutmayın en az 3 gün ayırmanız gerekiyor.
Siem Reap’tan 20 dakikalık araba mesafesi uzaklığında bulunan tapınaklara 1 günlük giriş 37 dolar, 3 günlük giriş 62 dolar ve 7 günlük giriş 72 dolar.
Yürümek için fazla büyük olan bölgeyi bisiklet kullanarak veya günlük 20 dolara tuk-tuk sürücüsü kiralayarak gezebilirsiniz.