Dünyanın En Güzel 23 Köyü

0
8692

Dalından koparılan meyveler, mevsiminde tüketilen taze sebzeler, rüzgarla hışırdayan yapraklar, bol oksijenle zihin açan berrak bir hava ve dört bir yanda özgürce dolaşmakta olan hayvanlar…

Hayatın yoğunluğu ve temposu karşısından günden güne ezilmekte olan, günün yarısını trafikte geçiren ve akşamları ancak televizyon karşısında uyuyakalan zavallı şehir insanları bunlardan başka ne ister ki? Şehirlerde kaos, gürültü ve trafik arttıkça köyler de giderek daha da cazip tatil destinasyonları haline geliyor.

Köyde yaşamak, birkaç aylığına da olsa insanın hayata bakışını tamamen değiştirebilecek etkileyici bir deneyim. Özellikle çalışma hayatına atılmadan önce bu deneyimi mutlaka yaşamak gerek.

Bunu yapamayanlar ya da artık doğada zaman geçirmeye fırsat bulamayanlar ise, birkaç günlüğüne de olsa köy havasını solumak için heyecan duyuyor.

Köy tatili, doğayla iç içe olmak isteyen herkes için ideal bir seçim. Özellikle kalabalık aileleri çocuklar için çiftlik hayatının sadece masal kitaplarında kalmasını istemiyor. Köy sokaklarında özgürce koşmanın tadını bir kez alan çocuklar da bu tatillerin her yıl yenilenmesi konusunda ısrarcı.

Türkiye, başka birçok konuda olduğu gibi, köy hayatını daha yakından tanımak isteyen aileler için de bir cennet.

Türkiye’deki köylerde ve çiftliklerde sezonsal olarak çalışmak için ülkemize gelen gezgin grupları bile var. Dünyaca ünlü Şirince Köyü de her sene çok sayıda turisti ağırlıyor. Ancak bir adım daha atıp dünyanın geri kalanını keşfetmek istediğinizde köy kavramının muhteşem versiyonlarıyla karşılaşmanız da mümkün. Buralarda kendinizi masal kahramanı Heidi gibi hissedebilir, bir anda göz alabildiğine yeşil tepelere doğru koşma ihtiyacı duyabilirsiniz! Üstelik liste sadece Alp Dağları ile sınırlı değil, Japonya’dan İtalya’ya, Norveç’ten Vietnam’a kadar uzanan geniş bir seçim yelpazeniz var.

Söz konusu köyde vakit geçirmekse, mevsimden yana da bir kısıtlamanız yok. Yazdan kışa, ilkbahardan sonbahara kadar tüm mevsimlerde doğanın büründüğü renkler ayrı güzellikte.

Peki ziyaretçilerine adeta masal gibi bir deneyim sunan dünyanın en güzel köyleri hangileri? Kendinize ve sevdiklerinize en yakın zamanda şahane bir köy tatili hediye edebilmek için ne yapmanız, nereden başlamanız gerekiyor? Köylerde en çok hangi aktiviteler konukların ilgisini çekiyor? Tüm bu soruların cevapları ve en organik tatil önerileri için sizleri yazının devamına bekliyoruz.

1) Popeye Köyü, Malta

Popeye Köyü, Malta

Eğer çocukluk yıllarında ıspanak yiyerek güçleneceğine inananlardansanız büyük ihtimalle Popeye ismine de aşinasınız. Türkiye’de Temel Reis olarak bilinen çizgi film karakteri Popeye, halihazırda Malta’nın Mellieha şehrinde ziyaretinizi bekliyor.

Köyün bu isimle anılmasının nedeni 1980 yapımı Popeye müzikal filmi. Robin Williams’ın başrolde olduğu yapım için gerçekleştirilen yatırım, filmden sonra da ziyan edilmemiş. Burası şu anda bir eğlence merkezi ve müze olarak ziyaret edilebiliyor; düğün ya da doğum günü gibi merasimler için kiralanabiliyor.

Yarıyıl ya da bahar tatili gibi okulların eğitime ara verdiği dönemlerde köyde yoğunluk normale göre çok daha fazla. Köy gezisi sırasında, çocuklar oyun alanında eğlenirken büyükler şarap tadımından keyif alabilir.

Popeye Köyü, Malta

Temel Reis Köyü, tamamen turistik amaçla korunan bir yatırım olduğu için tekne turları, müze gezileri gibi çok sayıda turistik aktivite de gezginlere eşlik edebilir.

En başından uyaralım, köy yollarına kadar düşmüşken doğallıktan yana olanlar Malta’daki bu dev platodan pek de hoşlanmayabilirler.

2) Bosa Köyü, İtalya

Bosa Köyü, İtalya

Hem turist akınına uğramadığı için sakin ve sessiz sayılabilecek bir lokasyon; hem de hayallerinizdeki balıkçı kasabasını ete kemiğe büründürecek nitelikte bir ada yerleşimi…

Bosa Köyü, Sicilya’dan sonra Akdeniz’in en büyük adası olan Sardinya Adası’nın sınırları dahilinde bulunuyor.

Köye ulaşabilmek için Alghero’dan sonra 40-45 kilometre kadar süren virajlı yolları aşmalısınız. Yol kalitesi zaman zaman bozuk olsa da, manzaralar imdadınıza yetişecektir.

Bosa Köyü, İtalya

Dar sokaklar, renkli evler ve Akdeniz mutfağına has et, balık ya da sebze yemekleri, hem adayı hem de köyü daha da güzel bir hale getiriyor.

İtalyanların her daim yüksek sesle çınlayan şen kahkahalarına bir de adada yaşamanın getirdiği rahatlığı ekleyin. İşte dünyada cenneti yaşamak tam da bu olmalı.

Adanın tam ortasından geçen Temo Nehri de bu cennet resmini tamamlıyor.

Köyde mutlaka gezmeniz gereken yegane yer ise, tüm manzaraya hakim konumu ile Seravelle Kalesi olarak gösterilebilir.

3) Hallstat, Avusturya

Hallstat, Avusturya

Özellikle söz konusu kış turizmi olduğunda Hallstat’ın Türkiye’de giderek daha popüler hale gelen bir tatil seçeneği olduğu söylenebilir. Avusturya’daki bu beyaz cennet, her geçen gün daha fazla kişi tarafından yeniden keşfediliyor. Gerçekten de, özellikle yılbaşı tatilinde Noel eğlencelerini de gözlemlemek için Hallstat nefis bir seçim.

İki dağın arasında kalan konumu ile Hallstat, Avusturya’nın hem en eski hem de en fotojenik yerleşimlerinden biri. Ne de olsa, içerisinde 7 bin yıllık eserler bulunan bir müzeye, bir tuz gölüne,  tuz madenine ve birden fazla tarihi kiliseye öyle her yerde denk gelemezsiniz!

Hallstat, Avusturya

Avusturya turizminde Viyana’yı tahtından eden bu yer, bir derginin araştırmasına göre dünyanın en fazla fotoğrafı çekilen yerleri arasında beşinci sırada.

Köyde ziyaret edebileceğiniz ilginç yerler arasında Beinhaus olarak adlandırılan Kemik Evi de var. İsminin hakkını veren bu evde binden fazla kafa tası ile karşılaşmanız mümkün.

Kışın bir kayak cenneti olan bölge, yazın ise kano ve rafting gibi sporlara uyum sağlayan bir atmosfere sahip.

Fiyatları şimdiden takibe alıp uçak biletlerini uygun bulduğunuz ilk anda mevsim ayırt etmeksizin rotayı Hallstat’a çevirebilirsiniz.

4) Simiane La Rotonde, Fransa

Simiane La Rotonde, Fransa

Gerçek bir gezgin için Fransa, elbette yalnızca Paris’ten ve Eiffel Kulesi’nden ibaret değil. Hayranlıkla izlediğimiz birçok doğa manzarası, pek bilinmese de Fransa topraklarına ait. Buna en güzel örnek ise, Simiane La Rotonde’deki lavanta tarlaları olabilir! Evet, morun ve sarının baştan sona tüm tonlarının güneşte ışıldamasını izlemek için, pusulalar Fransa’nın güneyini gösteriyor.

Provence adı verilen bölgede yer alan bu şirin köy son derece küçük. Yol boyunca turist akını da beklememelisiniz; profesyonel mekan işletmecileri de. Aksine, köyün ziyaretçilere sundukları arasında yalnızca butik konaklama imkanları, gün batımında yerel şarap tadımları, sessizlik ve manzara var.

Dükkanların sayısı ciddi anlamda çok az; ancak her yanın hediyelik satan dükkanlar ve seyyar tezgahlarla dolduğu köyleri düşününce bu kesinlikle daha gerçek bir deneyim.

Fransa’da güne istediğiniz bir yerde başlayabilirsiniz; ancak Simiane La Rotonde, güneşin batışını izlemek için gidebileceğiniz en güzel mekanlara sahip.

5) Cinque Terre, İtalya

Cinque Terre, İtalya

Sardinya Adası’ndaki Baso dışında ziyaret edilebilecek diğer İtalyan köyleri Cinque Terre adıyla birlikte anılıyor.

Kelime anlamı “Beş Toprak” olan Cinque Terre, Monterroso al Mare, Vernazza, Riomaggiore, Corniglia ve Manarola adındaki köylerden oluşan beşliye deniliyor. Yamaçta kurulan ve dik bir teras görünümü veren köyler, hiç şaşırtıcı olmayan bir biçimde UNESCO Dünya Mirası listesinin de yıldızları.

Cinque Terre, İtalya

Balıkçılık ve bağcılık gibi geçim kaynaklarına sahip olan köylüler, turizmden de ciddi seviyede kazanç elde ediyor. Baştan sona rengarenk olan binaları gördüğünüzde buraya her anlamda özen gösterildiğini hemen anlayabilirsiniz. Panjurların bile renklendirildiği köy dokusu son derece turistik, haliyle bir o kadar da güzel.

Cinque Terre, İtalya

Köyler arasında geçiş yaparken, araç kullanmak yerine patika şeklindeki yürüyüş yolunu tercih etmeniz mümkün. Burası deniz manzarasıyla büyülerken “Aşk Yolu” olarak da anılıyor. Hatta siz de yol üzerindeki asma kilitlere bir yenisini ekleyebilir ve burada aşkınıza yönelik bir dilek tutabilirsiniz.

Köylerde mutlaka tatmanız gereken lezzetler arasında ise, İtalyan klasiği olan pizza, makarna ve  türevleri dışında limonçello gibi orijinal lezzetler de var.

6) Oia, Yunanistan

Oia, Yunanistan Santorini

Köy denilen yerleşimde, şehir hayatında özlemle beklenen sakinliği ve dinginliği bulabilmek önemli. Oia adındaki klasik Yunan köyü de, memleketine yaraşır şekilde acelesiz ve sakin bir atmosfer sunuyor.

Santorini Adası’nda yer alan ve mavi kubbeli beyaz evleri ile dikkat çeken bu yerde zamanı kesinlikle unutacaksınız. Yeni kararlar almak, işe dönmeden önce güç toplamak ya da ilişkinizde ciddi adımlar atmak gibi planlarınız varsa, vücut ritminizi Oia’nın ritmine uyarlayın yeter.

Oia, Yunanistan

Geniş verandalar, sanat butikleri, Yunan lezzetleri ve adanın her yerine hakim durumdaki panaromik manzaralar içinizi açacak.

İya diye okunan bu ada köyünün tek bir kusuru varsa o da ne yazık ki Avrupa sosyetesi tarafından keşfedilmiş olması. Oia Köyü çok fazla fotoğraflanıyor, cruise turları tarafından sıkça ziyaret ediliyor ve özellikle gün batımlarında dolup taşıyor. Santorini sınırlarındaki çılgın eğlenceler, ister istemez buraya da taşıyor.

Oia, Yunanistan Santorini

Böyle güzel bir yerleşimde bunların hiçbiri de sürpriz değil elbette. Eğer köyün az nüfuslu olduğu tarihlere denk gelmek isterseniz, sonbahar ve kış arasında bir seçim yapmalısınız. Tatiliniz yaz dönemine denk geliyorsa da en azından günün erken saatlerinde gezinizi tamamlayarak çılgın kalabalıklardan kaçınabilirsiniz.

7) Cua Van, Vietnam

Cua Van, Vietnam

Vietnam’da yer alan Cua Van hakkında bilgi almaya çalıştığınızda burayı Cua Van Fishing Village yani Türkçe adıyla Cua Van Balıkçı Köyü olarak bulabiliyorsunuz. Dünyanın en fotojenik köyleri arasında bu yerleşim kesinlikle ilk 20’deki yerini hak ediyor.

Köyün bulunduğu Ha Long Bay (Ha Long Körfezi) aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası listesinde. Körfez, dünyanın yedi harikasına alternatif olarak geliştirilen güncel listelerde ilk sıralarda işaret ediliyor.

Bozulmamış bir kültür, doğada keşfedilmeyi bekleyen mağaralar, denizden gelen farklı çeşitlilikte her daim taze ürünler… Daha ne olsun? Hep aynı yerlere gidip aynı tatili yapmaktan sıkılanların listesinde bu Vietnam Köyü mutlaka olmalı. Asya kıtasında keşfedilmeyi bekleyen ülkelerden biri olan Vietnam’ın her köşesi gibi bu köy de sizi bozulmamış doğasıyla büyüleyecek.

Cua Van, Vietnam

İnsanların günlük yaşayışını izlemek bile, onca yolu aşmaya değen bir deneyim.  Köyün yıllık ziyaretçi sayısının 7 milyon seviyesine kadar yükselmesi de, tüm dünyadan insanların bu egzotik yaşama olan ilgilerini kanıtlıyor.

Köyde yapılacak renkli aktiviteler arasında balık tutmak, şnorkelle dalmak ve rafting  yapmak sayılabilir.

8) Juzcar, İspanya

Juzcar, İspanya

İspanya’nın Şirinler Köyü’ne hoş geldiniz! Köy bu ünvanı, masmavi duvarlara sahip yapılarına borçlu. Evet neredeyse istisnasız bir şekilde Juzcar sınırları içinde yer alan tüm evler mavi.

Köyün şu anki halini alması ve iki yüze yakın evin tek tek boyanması için 4 bin litre boyanın harcandığı belirtiliyor. 2011 yılındaki Şirinler filmi çekimleri tüm bu yatırıma vesile olsa da, köy filmden sonraki hayatına da mavi olarak devam ediyor.

Söylemeye gerek yok ama buraya en çok bayılan elbette her zaman için çocuk ziyaretçiler. Bir anda turistik bir cazibe merkezi haline gelen köy, yılda 300 turist ağırladığı eski günlerden sonra şimdi kalabalık ailelerden oluşan turist akınına yetişemiyor.

Juzcar, İspanya

Köyden Şirinler kostümü satın almak ya da buradaki özel mekanlarda yine Şirinler konseptine sahip kutlamalar düzenlemek gayet mümkün. Ne diyelim, iyi bir çocuk olursanız şirinleri görebilir, hatta belki Juzcar’ı da tatil rotanıza ekleyebilirsiniz.

9) Reine, Norveç

Reine, Norveç

Reine, Norveç’te görülebilecek doğa harikaları arasında tartışmasız olarak ilk sırada bulunan bir köy. Olur da bu manzarayı çıplak gözle izlemeye doyabilirseniz fotoğraf ya da video çekmeyi de unutmayın.

Reine, Norveç

Köyün bulunduğu kuzeyli ada topluluğu, Lofoten Adaları olarak anılıyor. Soğuklara karşı mutlaka önlem almanız gereken bu balıkçı köyünde, denizin esintisi de kuzey soğuklarına ekleniyor. Köy yılın belli zamanlarında muhteşem Aurora manzaraları da izleyebileceğiniz bir yer.

Kırmızı balıkçı evleri okyanusla buluştuğunda ortaya çıkan manzaralar ise, kartpostaldan fırlamış gibi. Ada içinde bir köyden diğerine yürüyerek ulaşmak bile mümkün olabilir.

Ancak böyle sportif niyetleriniz varsa Reine gezisi için fiyatların da daha uygun olabildiği bahar ve yaz aylarını mutlaka değerlendirin.

10) Cochem, Almanya

Cochem, Almanya

Almanya’da, Mosel Nehri üzerinde konumlanan en güzel yerleşimlerden biri kesinlikle Cochem Köyü.

Türklerin en çok ziyaret ettiği yabancı ülkelerden biri olan Almanya’da, Berlin veya Hamburg’u ziyaret etmiş olabilirsiniz ama yolunuz daha önce hiç Cochem’e düşmemiş olabilir. Doğasıyla olduğu kadar kültürüyle de sizi kendisine hayran bırakacak bu yerleşim için ise hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız.

Cochem’de likör, şarap ve şampanya gibi lezzetler son derece ünlü. Bunlar hem dev şişelerdeki renkli sunumları ile hem de hediyelik olarak satın alınabilmeleri sayesinde turistlerin ilgisini çekiyor. Tabii gezi dönüşünde havalimanında sorun yaşamamak için, sıvı kısıtlaması hakkında bilgi almakta fayda var.

Cochem, Almanya

Restoran ve kafelerin eğlenceli mimarisi sayesinde de her köşe başında bir anı fotoğrafı çekmek istemeniz gayet doğal. Yolunuz Cochem’e düşecek olursa telefon hafızanızı bol bol fotoğraf çekmek üzere hazır tutmayı ihmal etmeyin.

Ahşap evler, dar bir çarşı ya da Orta Çağ’dan kalma yapıtlar gibi fotoğraflarınıza anlam katacak tüm detaylar Cochem’de mevcut. Cochem Kalesi, köyde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Turizm için de ideal olan Mart ve Kasım ayları arasında kaleyi rehberli turlarla gezme fırsatı bulabilirsiniz.

Cochem çıkışlı tekne turlarının yanı sıra Trier ve Kablenz gibi alternatif destinasyonlar da nehir üzerinde yapacağınız keyifli bir turdan sonraki duraklarınız olabilir.

11) Marsaxlokk, Malta

Marsaxlokk, Malta

Malta, en nihayetinde bir ada ülkesi olmasına rağmen en güzel köyler listesine iki yerleşimini dahil etmeyi başarıyor. Bunlardan ilki Temel Reis Köyü iken ikincisi Marsaxlokk.

Adanın bir ucunda kalan bu balıkçı köyü, yine emeklilik hayallerine ev sahipliği yapacak cinsten. Köy sınırları dahilinde Malta’nın ikinci en büyük marinası da bulunuyor.

Yemyeşil bir doğa ve korunaklı konumun getirdiği ılıman iklim de gezinize eşlik edecektir.

Marsaxlokk, Malta

Orta Akdeniz’in bu güzel köyünde suların oldukça derin olduğu konusunda en başından uyaralım.

Adada birbirinden taze ve lezzetli deniz ürünlerinin keyfine doyasıya varabilirsiniz.

Luzzus olarak adlandırılan balıkçı tekneleri, köyün kıyılarında kurulan balıkçı pazarı ve Parish Kilisesi geziniz boyunca mutlaka görmeniz ve fotoğraflamanız gereken duraklar arasında.

12) Murren, İsviçre

İsviçreliler için cennete kısaca Murren deniliyor. Burası dünya üzerinde bulutlara en yakın olabileceğiniz köylerden biri, çocukluk kahramanı Heidi’nin memleketi.

Murren, İsviçre

Teleferikle tırmanılabilen yamaçlarda muhteşem panaromik manzaralar, bol oksijen ve dağ yemekleri gezinin başlıca eşlikçileri olarak sayılabilir. Köye ulaşmak için teleferik dışında tren de kullanmanız gerekecek ve burada da panaromik yol manzaraları sizi kendisine hayran bırakacak. Trenlerin son derece dakik olduğu konusunda uyarıda bulunmakta fayda var.

Söz konusu pahalı bir ülke olan İsviçre olunca köyler de ucuz değil. Ancak hayatta bir kere yaşanacak bu deneyim için kesinlikle değer.

Murren, İsviçre

Bitki örtüsünün çeşitliliği, çevrenin her daim yeşil olması ve her yanı büyükbaş hayvanların sarması gibi detaylar çocuklu aileleri daha da cezbediyor.

13) Gasadalur Köyü, Danimarka

Gasadalur Köyü, Danimarka

Danimarka sınırlarına bağlı özerk bir bölge olan Faroe Adaları, Gasadalur Köyü’ne de ev sahipliği yapıyor. Köy çeşitli dergi ve gazeteler tarafından defalarca, “Dünyanın en güzel köyü” ünvanına layık görülmüş durumda.

Gasadalur Köyü, ulaşım bakımından son derece izole bir yerleşim olmasıyla da tüm dünyanın ilgisini çekiyor. İskoçya ile İzlanda arasında konumlanan bu ada köyüne ulaşım, tekne ya da helikopter gibi imkanlarla ancak mümkün.

Köyün nüfusu da bu zorlukla orantılı olarak giderek azalmış durumda. Rivayete göre yaz kış Gasadalur’da yaşayanların sayısı 20’yi bile bulmıuyor.

Gasadalur Köyü, Danimarka Mulafossur Şelalesi

Gel gelelim, dünyanın en güzel şelalelerinden biri olan Mulafossur Şelalesi tüm gizemi ve cazibesi ile Gasadalur Köyü’nde. Sarp kayalıklar üzerine kurulan köyü belki de biraz inzivaya ihtiyaç duyduğunuzda tercih etmelisiniz. Köydeki sükunet ortamının sanatçılara ilham vermesi ya da meditatif çalışmalara ev sahipliği yapması da son derece mümkün.

14) Giethoorn, Hollanda

Giethoorn, Hollanda

Hollanda’nın kuzeyinde yer alan Giethoorn, UNESCO Dünya Mirası listesinin gizli kahramanlarından biri.

Hollanda, zaten başlı başına insan eliyle, özenle inşa edilen masal gibi bir ülke. Kanallar, köprüler ve diğer doğal güzellikler derken insan gözünü bir an olsun çevreden alamıyor.

Anlam karşılığı Keçi Boynuzu olan Giethoorn ise kimilerine göre Kuzey’in Venedik’i. Steenwijk kentinden sonra yalnızca 7 kilometrelik bir kara yolculuğu ile köye ulaşabilirsiniz.

Giethoorn, Hollanda

Köyde motorlu taşıtların dolaşımda olmaması ve birbirinden şirin köy evlerinin bulunması, mutlaka göz önüne alınması gereken artılar. Bu masal diyarına geldiğinizde köy yaşantısını geçmişten bugüne sergileyen müzeye mutlaka uğramalısınız. 1800’lerden kalma bir çiftlik evinde gerçekleştirilen canlandırmalar neredeyse tüm turist grupları tarafından her yıl ziyaret ediliyor.

Eski Dünya Müzesi ve köy tersanesi de yine meraklı turistlerin ilgisini çekecek cinsten yapılar.

Mayıs’ta başlayan ve Eylül’e kadar süren tatlı havaları kaçırmamak lehinize olur. Erken rezervasyon imkanlarından da yararlanabilmek için şimdiden yaz ayları için Hollanda biletinizi satın alabilirsiniz.

15) Bibury, İngiltere

Bibury, İngiltere

Soğuk görünümlü İngilizlerin sahip olduğu en sıcak köylerden biri; dünyanın de en güzelleri arasında yer alan Bibury.

Burası Orta Çağ ruhunu koruyan son derece şirin bir yerleşim. Tarihi 17. yüzyıla kadar dayanan köyde, bu durum mimariden hemen anlayabiliyorsunuz. Özellikle zaman yolculuğundan keyif alanlar için burası ideal bir seçim olabilir.

Köyün başlıca geçim kaynaklarından olan alabalık çiftlikleri, turistler tarafından da ziyaret edilebiliyor. Balık tutmak da enfes deniz mahsüllerinin tadına bakmak da mümkün.

Bibury, İngiltere

Köyde aklınızı çelecek diğer lezzetler ise kesinlikle hamur işleri. Özellikle sabah uyandığınızda, yeni pişmiş ekmek kokusuna dayanmakta zorluk yaşayabilirsiniz. Köyde çok sayıda fırın ve pastane var.

Lezzet yolculuğunun yanı sıra, Bibury’de en güzel butik otel deneyimlerinizden birini yaşayabilirsiniz. Her bir konaklama imkanı, ayrı güzellikte bir mimarinin içinde konumlanıyor.

Bibury, İngiltere

Tek sorun, Bibury’nin de İngiltere geneli gibi pahalı bir yerleşim olması. Köylerin daha ucuz olması yönündeki yargı Türkiye’ye ait; Avrupa’da bu durum çoğunlukla geçerli olmuyor.

16) Freudenberg, Almanya

Freudenberg, Almanya

Bembeyaz iki katlı evlerin yeşil orman örtüsü içinde konumlanması sayesinde ortaya çıkan Freudenberg Köyü, Almanya gezilerinde mutlaka yer alması gereken bir durak.

Tüm evlerin neredeyse aynı ölçülerde olması, bir hayal ürünüyle karşı karşıya olduğunuz hissini uyandırıyor.

Nüfusu 20 bini bile bulmayan köy, Almanlar tarafından da günübirlik ziyaretlere konu oluyor.

Freudenberg, Almanya

Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde yer alan bu yerleşim, yürüyerek keşfedebileceğiniz bir büyüklükte.

Doğası, insanları ve turistlere karşı misafirperverlikleri kesinlikle görülmeye değer. Manzaralar ve lezzetler de turistlerin büyük çoğunluğunun gözünde sınıfı geçiyor.

17) Sidi Bou Said, Tunus

Sidi Bou Said, Tunus

Nüfusu sanatçılardan oluşan, mavi beyaz renklerde bir cennet köşesi Sidi Bodu Said. Tunus’un başkentine yalnızca 20 kilometre kadar mesafede, tüm Tunus körfezine hakim bir tepede bu cennet köy ile karşılaşabilirsiniz.

Sidi Bou Said, Tunus

İsmini ülke için önemli bir din büyüğünden alan köy, Avrupa’dan da ünlü isimleri yıllar boyunca cezbetmiş durumda.

Sidi Bou Said, Tunus

Çarşılarda satılan şile bezleri ya da çini işlemeler, Türk turistlere çok da yabancı gelmeyecektir. Ancak her şeyin belli bir standart üzerine olması, tüm çarşının da yine mavi beyaz renklerden ilham alması son derece güzel.

Kafeler; teras ya da balkon gibi tepenin üzerine konumlanıyor ve marina manzarasını da ayaklar altına seriyor. Burada çay ya da kahve içmek, şehir hayatına ait tüm dertleri bir süreliğine de olsa unutturabilir.

Çayların bol şekerli ve naneli olarak servis edildiğini ise baştan hatırlatalım. Tunus sınırları içinde şeker, neredeyse her yemeğin içinde bol bol karşınıza çıkıyor. Beslenmenize dikkat ediyorsanız bu konuda sıkıntı yaşayabilirsiniz; yanınızda alternatif yiyecekler bulundurmanızda da fayda var.

18) Wengen, İsviçre

Wengen, İsviçre

İsviçre’de en az Murren kadar seveceğiniz bir başka adres de Wengen. Burayı yine Murren’den sonra kısa bir tren yolculuğu sayesinde ziyaret edebilirsiniz. İki köy arasındaki belirgin fark ise, turizm dönemlerinin bahar ve kış olarak ayrılması.

Wengen kayak turizmi için tam bir merkez. Köy nüfusu kış aylarında en az ikiye katlanıyor. Turistlerden önce tamamen çiftçilikle uğraşmakta olan köy halkı artık kış turizminden de ciddi anlamda gelir elde ediyor.

Wengen, İsviçre

Kış aylarında balayı planlayan çiftler için de ideal bir rota olan Wengen’de hem konaklama olanaklarının hem de yeme içme mekanlarının son derece romantik atmosferlere sahip olduğunu hemen belirtelim.

Wengen’de doğa ile yakınlaşmamak ya da manzaralara hayran olmamak mümkün değil. Bern kantonunda yer alan köy, deniz seviyesinden tam 4 bin metre daha yüksek. Bu durum özellikle kulaklarınızı bir miktar zorlayabilir.

19) Burano, İtalya

Burano, İtalya

Burano’da daha önce bulunmamış olabilirsiniz; ancak rengarenk evleri gördüğünüzde bu nehir kıyısını mutlaka fotoğraflardan hatırlarsınız. Kimbilir belki bir dönem bilgisayarınızda ya da cep telefonunuzda bu manzara, arka plan bile olmuştur!

Burano Adası, Venedik’e kadar gelen her turistin doğruca ziyaret ettiği mutlak istikametlerden biri.

Burano, İtalya

Cam işçiliği ile ünlü ada, kardeşi Murano ile birlikte turlara konu oluyor.

Fotoğraf çekmeye doyulamayacak, enfes mimaride evlere sahip bu yer; bir yandan da son derece doğal. Turistlere rağmen balkonlarda çamaşırlar asılı; çocuklar sokaklarda.

Evlerin rengini değiştirmenin ise, yerliler için yasal izne tabi olduğu söyleniyor.

Eğer siz de Venedik’teki gondol trafiğinden yorgun düştüyseniz, Burano’ya doğru bir kaçamak yapabilirsiniz. Burası minik park alanları, yeme içme mekanları ve mütevazı kimliği ile İtalya’nın daha farklı bir yönünü ortaya koyuyor.

20) Colmar, Fransa

Colmar, Fransa Alsace

Fransa’ya bağlı, rüya gibi bir yerleşim olan Colmar, insanların günlük kıyafetleri de olmasa hangi yılda olduğunuzu asla anlayamayacağınız bir tarihi köy. Köyün tarihi söz konusu olduğunda öyle otuz kırk yıl öncesinden değil; 7. yüzyıldan söz ediliyor.

Şarabın başkenti olarak bilinen bu yer, hacim olarak ise o kadar haşmetli değil. Almanya ile Fransa arasında yüzyıllar boyunca paylaşılamayan Colmar, birkaç adıma sığdırılabilen bir gezi güzergahı.

Colmar Fransa’ya bağlı olsa da, İsviçre’nin Basel kentindeki Mullhouse Havalimanı ile köye daha kolay ulaşılabiliyor.

Colmar, Fransa

Colmar doğumlu kişiler arasında en ünlüsü, Özgürlük Heykeli’nin mimarı Bartholdi olduğundan, köyün hemen girişinde de heykelin bir benzeri var. Köyde bu eser dışında, Bartholdi adıyla anılan bir müze, bir restoran ve bir lise de var.

Colmar’da yoğun bir gezi programı yapmanıza gerek yok; en güzeli sokakların doğal akışına kendinizi bırakmak. Yağmurlu bir günde bu gezi çok daha romantik bir hal alacaktır.

Gezinin doğal durakları olan kapalı pazar, Oyuncak Müzesi ya da  Küçük Venedik gibi yerler ise yol üzerinde zaten karşınıza çıkıyor.

Colmar, saati kolunuzdan bir an olsun çıkarmak ya da sürekli telefonu kontrol etmeyi bırakmak için, ideal bir gezi rotası da olabilir.

21) Palangan Köyü, İran

Palangan Köyü, İran

Dünyanın en güzel köylerinin hepsinin Avrupa’da olması beklenemez öyle değil mi? İran’da da Alplerdeki rakiplerine taş çıkaran Palangan var. Bu dağ köyü, her şeyden çok Orta Dünya’yı konu alan mistik bir filmin setini andırıyor.

Palangan ile başkent Tahran arasında 600 kilometre kadar ciddi bir mesafe var. Kermanşah bu bakımdan köye ulaşmak için daha yakın bir varış noktası. Kermanşah’ta yer alan havalimanı ile Palangan Köyü arasında 125 kilometre var. İki saatlik bir kara yolculuğu ile rahatça köye ulaşılabilir.

Palangan Köyü, İran

Bir evin çatısı, diğer evin bahçesi olacak şekilde sıralı bir düzende evler yamaçlara sıralanıyor.

Köyde Doğu Anadolu’yu andıran bir iklim ve coğrafya hakim; doğal olarak da hayvancılık başlıca geçim kaynakları arasında.

Bulutlar neredeyse dokunma mesafesinde, her evde ayrı bir manzara var.

22) Hobbiton, Yeni Zelanda

Hobbiton, Yeni Zelanda

Temel Reis Köyü ve Şirinler Köyü’nden sonra şimdi de Hobbit filmlerinin seti Hobbiton var sırada. Yeni Zelanda’da yer alan köy, özellikle Yüzüklerin Efendisi serisinin kitaplarını okuyan ve filmlerini izleyen meraklı kitle tarafından heyecanla ziyaret ediliyor. Fantastik köy, Yeni Zelanda gibi uzak bir diyara kadar gitmişken mutlaka aradan çıkarılması gereken adreslerden biri.

Hobbiton, Yeni Zelanda

Auckland ile köyün yer aldığı Matamata yerleşimi arasında araba ile 2 saatlik bir mesafe var. Köye muhteşem manzaralar eşliğinde ulaşabilmek için araç kiralama geçerli bir seçenek.

Köyün dev bir film platosuna dönüşmesi, 1999 yılının Mart ayına rastlıyor. O tarihten bu yana da hem mimariye ve doğaya ilgisi olanlar hem de fantastik filmlerden zevk alanlar yollarını ne yapıp edip Yeni Zelanda’daki Hobbiton’a düşürmeyi başarıyor.

23) Staithes, İngiltere

Staithes, İngiltere

İngiliz köyleri insanda hemen oraya yerleşme yönünde kuvvetli bir his uyandırıyor. Staithes de, sahip olduğu sakin ve huzurlu atmosfer sayesinde kesinlikle bu köylerden bir tanesi.

North Yorkshire bölgesinde yer alan köy, özellikle Eylül ayında sınırlarında düzenlenen festival sayesinde tüm dünyadan turistler için bir çekim noktası. Festivalde yöreye özgü yiyeceklerin tadına bakabilir ve yerel ürünler satın alabilirsiniz.

Gelir kaynağı turizmle de doğru orantılı olan köy halkı, turistlere son derece cana yakın davranıyor.

Köyde balıkçı limanı, plaj ve panaromik manzaraya sahip yeşil tepeler başta olmak üzere çok sayıda turist noktası mevcut.

Staithes Plajı hakkında bir de uyarı yapmak gerek. Köyün sularının temizlik endişeleri nedeniyle pek de sağlıklı olmadığı ve akut ishal ya da hepatit gibi bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarabildiği yönünde yorumlar var. Bu nedenle en iyisi, Staithes kıyılarında yürüyüş yapan bir misafir olarak kalmak.

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız