Herkesin üniversite hayatı özeldir. Büyümeyi bırakıp olgunlaşmaya başladığımız bu dönemlerde hayatı daha çok sorgularız. Bu noktada üniversitede aldığımız eğitimi de daha detaylı işler, daha derinlemesine sorgularız.

Öğretmenlerimizle iletişimimiz daha kuvvetli olur, arkadaşlarımızla topluluklarda organizasyonlar düzenler tecrübelerimize tecrübeler katarız.

Bahar şenlikleri olur ve konserlere gideriz. Okul hayatımız eğitimden ibaret olmaz, sosyal anlamda da gelişiriz ve daha bilinçli bireyler olarak yılların nasıl geçtiğini anlamadan bir anda kepi atarken buluruz kendimizi.

Sonra bizi gerçek hayat bekliyordur çünkü artık hayata atılmaya hazırızdır. İşte üniversite yıllarımızı en çok özlediğimiz dönem de bu dönemdir. Okurken kıymetini bilemeyip sonradan “ah be” dediğimiz o dönem…

Herkese kendi kampüsü daha güzel gelir elbet, ancak bazı kampüsler var ki doğayla iç içe oluşundan dolayı daha bir güzel, daha bir yaşanılasıdır. İşte bu yazımızda sizler için çevresel faktörleriyle Türkiye’nin en güzel kampüslerini sıraladık.

1) Boğaziçi Üniversitesi

Boğaziçi Üniversitesi

Güzel boğaza güzel manzaralı Boğaziçi Kampüsü yakışır! Boğaziçi Üniversitesi’ni akademik başarılarıyla yeterince tanıyoruz; biraz da kampüs hayatına göz atalım.

Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde Öğrenci Faaliyetleri Binası, Mühendislik Fakültesi, Rektörülük Binası, İdari Bilimler Binası, Fen-Edebiyat Fakültesi, Van Millingen Kütüphanesi, Personel Araştırma ve Planlama Ofisleri dışında iki öğrenci yurdu ve Üniversite Kültürel Miras Müzesi, eski ahşap evler dahil birçok hizmet noktası bulunuyor.

Kültürel miraslarını korumaya çok önem veren Boğaziçi Üniversitesi bunu kanıtlamak için müze bile açmış, daha ne yapsın?

Temel iki hedefi ifade özgürlüğünü ve bunun parçası olan akademik özgürlüğü sağlamak olan üniversite öğrencilerine demokratik bir ortam sunarak bunu fazlasıyla başarıyor.

İstanbul’un en güzel noktalarından Boğaziçi ve Rumelihisarüstü tarihi kalesini kampüs sınırlarına katan Güney Kampüs, üniversitenin eskiden Robert Koleji tarafından kullanılmış olan en tarihi binalarını barındırıyor.

Kültür ve sanata çok değer veren üniversite, öğrencilerini müzik, tiyatro, sinema, edebiyat ve çağdaş sanatlar konusunda cesaretlendiriyor ve kurduğu Mithat Alam Film Merkezi, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi gibi girişimlerle öğrencilerinin çabalarını sonuna kadar destekliyor. Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun sanatçılarımıza baktığımız zaman bunu bariz bir şekilde görebiliyoruz.

2) Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Orta Doğu Teknik Üniversitesi

O biiiiirr ODTÜ’lü! Her öğrencisi ve mezunu gururla dolup taşan, üniversite hayatını en güzel şekilde yaşayan şanslı insanlar geçiyor bu topraklardan.

Birkaç yerde kampüsü olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ankara üzerinde öyle bir hakimiyet kurmuş ki, Eymir Gölü’nü de içine alarak yeşille maviyi buluşturmuş!

İçindeki Bilim Ağacı sembolü aslında ODTÜ’nün öğrencilerini bilime nasıl kattığının en güzel kanıtı. Bilim Ağacı dışında da kampüsün pek çok noktasında heykeller bulunuyor, bu da aslında bilime olduğu kadar sanata da değer verildiğinin kanıtı olduğu söylenebilir.

ODTÜ’lülerin Çarşı dediği ODTÜ Alışveriş Merkezi de bu kampüste hem eğitimin kaliteli olduğunu, ama öğrenirken eğlenceden ve sosyal hayattan mahrum kalınmadığını da gösteriyor.

ODTÜ Ormanı’nın yeşilinden bahsetmiyoruz bile, belki de öğrencilerinin bu kadar zeki olmasında kampüsün bol oksijenli olmasının payı vardır!

Mezuniyet törenleri zaten dillere destan, o pankartlar ve o tabelalar… Ve bir rivayet var ki anlatmadan geçemeyiz, hocaların ayrı bir statüde görülmemesi için dillere oturan “hocam” tabiri kantin görevlilerinden ODTÜ dolmuşçularına kadar herkes tarafından yaygın bir şekilde kullanılıyor.

Kısaca ODTÜ, insana önce birey olmayı, sonrasında haklarını aramayı ve kendi farkındalığını sağlamayı, bu sırada da herkesi hoşgörüyle karşılamayı öğretiyor. Çok değerli bir kampüs, çok değerli öğrenciler, çok değerli öğretmenler ve çok daha fazlası bu sınırlar içerisinde!

3) Koç Üniversitesi

Koç Üniversitesi

Listemizin üçüncü sırasında ise Koç Üniversitesi’nin ana kampüsü olan Rumelifeneri Kampüsü var!

Nefes alan ve aldıran bu üniversitenin kampüsüne girdiğiniz an büyük şehirde olduğunuzu unutuyorsunuz. Kaostan ve karmaşadan uzak kampüsündeki doğası ve mimari harikası binalarıyla size derin bir nefes aldırıyor Koç Üniversitesi.

Mimariden girdik, devam edelim ve kampüsü detaylı bir şekilde inceleyelim o halde! Öncelikle Koç Üniversitesi bir ucundan öbür ucuna 12 dakikada keşfedilebilecek bir kampüse sahip.

“Hayat boyu öğrenme” hedeflendiği için de buna göre tasarlanmış avlularla birbirine bağlı bir dizi binayla sürekliliği vurguluyor. Günümüzde bu avlularda akademik açıdan desteklendiği gibi sosyal alanlarda da tam destek verilen öğrencilerin çalışmaları yer alıyor.

Simgesel açıdan değerlendirecek olursak kampüsün Türk kültürüne ait pek çok iz taşıdığını görüyoruz. Koç Meydanı’nın geniş açılı alanı başta olmak üzere geometrisi bize güneşin doğuşunu ve ihtişamını yansıtıyor.

Bilim Kapısı’ndaki yaldızlı tavan tasarımı ise kampüsün gizemli bilgilerle dolup taştığını gösterirken, taş zemin ve bütünleştirilmiş şekiller on iki burç ile mevsimlere gönderme yapıyor.

Kampüs sınırlarında bulunan fıskiyeleri, havuzları ve ağaçları çevreleyen mozaikler de Türk sanatından ilham alındığının en güzel göstergesi.

Bu kadarla da kalmayıp Türkiye’nin tarihi gelişimini canlandırmaları amacıyla makineler, heykeller ve fotoğraflarla dolup taşan Anılar Geçidi ve Anılar Duvarı tasarlanmış.

Sadece tasarımı için bile bu kadar ince düşünülen bir kampüste okumanın nasıl bir ayrıcalık olduğunu tahmin edebilirsiniz hepiniz.

Buna bir de başarılı akademik kadroyu, kaliteli eğitimi ve hareketli öğrenci hayatını ekleyin. Koç Üniversitesi yarattığı kampüs atmosferiyle bu sınırlar içerisinde bulunan her bireye kendini keşfetme, dünyaya farklı perspektiflerden bakma, vizyon ve farkındalık sahibi olma, yaşam kalitesini yükseltme ve sosyal hayatını geliştirme fırsatı tanıyor.

4) Yeditepe Üniversitesi

Yeditepe Üniversitesi

Kendine has Yeditepe Dünyası yaratmasıyla İstanbul’da bambaşka bir yerleşim alanı diyebiliriz Yeditepe Üniversitesi için.

Topluma hizmet eden yararlı ve vizyonlu bireyler yetiştirmeyi hedefleyen üniversite, aynı zamanda çevresel farkındalık ve sürdürülebilirlik alanlarında da liderliğini koruyor.

Kampüs sınırları içerisinde çoğu ilki başarmış olan Yeditepe Üniversitesi kampüs yerleşimi ve altyapısı, atıklar, su kaynakları, enerji ve iklim değişikliği, ulaşım ve eğitim alanlarında sürdürülebilirlik için çalışmaya devam ediyor. Bu konuda kampüs içinde kurulan güneş panelleri verebileceğimiz en güzel örnek.

Paneller dışında doğal havalandırma ve doğal aydınlatmaların olduğu bol camlı ferah Yeşil Bina Uygulamaları, Biyolojik Atıksu Arıtma Sistemi, geri dönüşümlü su kullanımı için Damla Sulama Sistemi ve Otomatik Bahçe Sulama Sistemi, atık dönüşümü için konulan çöp kutuları, organik atıkların değerlendirilmesi ve daha fazlası bu işin ne kadar ciddiye alındığını gösterir nitelikte.

Spor tesisleri, çarşısı ve öğrenci toplulukları ile de akademik açıdan kaliteli eğitimin verildiği öğrencileri eğitim hayatlarında hobilerini de gerçekleştirebilmeleri ve sosyal yaşamlarını güçlendirmeleri için teşvik ediyor.

5) Karadeniz Teknik Üniversitesi

Hem denizi hem de havuzu olan bu yer tatil beldesindeki bir otel değil, Trabzon’dan Karadeniz Teknik Üniversitesi! İçinde pek çok sosyal ve kültürel amaçlı tesis barındırmasıyla listemizde 5. sırayı KTÜ’ye ayırdık.

Tesisleri inceleyelim isterseniz; ilk olarak Atatürk Kültür Merkezi. İçerisinde iki ana salona ve yan olarak da birçok küçük salona ev sahipliği yapan merkezde sene boyunca tiyatro, sinema, konferans, konser ve panel gibi etkinlikler düzenleniyor.

Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi ise 2 büyük salon, 6 seminer salonu, 2 sergi salonu, 1 kokteyl salonu ve 1 müze barındıran modern bir bina.

Hasan Polat Kapalı Spor Salonu, Olimpik Yüzme Havuzu, Mini Sahalar ve Stadyum da spor aktivitelerinin kolayca yapılabileceği alanlar.

Son olarak Sağlıklı Yaşam Tesisleri de ağırlık merkezi, sauna salonu, step salonu, düşünce sporları salonu ve sağlıklı yaşam için gerekli salonları sunuyor.

Hareketli ortamı da huzurlu ortamı da sağlayan Karadeniz Teknik Üniversitesi Kampüsü’nde deniz kenarındaki tesislerde restoranlar ve kafeteryalar mevcut. Denize karşı bir çay içebilir, kahvenizi yudumlayabilir, kampüs arkadaşlarınızla laflayabilirsiniz.

6) Sabancı Üniversitesi

Sabancı Üniversitesi

Aktif sosyal yaşam sağlamasıyla öğrencilerin içinde bulunmaktan keyif aldığı Sabancı Üniversitesi Kampüsü, listemizin 6. sırasında.

İstanbul’un canlılığını kampüsüne fazlasıyla yansıtan Sabancı Üniversitesi, öğrencilerinin sosyal yaşamlarının kuvvetli olmaları ve daha iç içe yaşamaları gerektiğini düşündüğü için öğrencilerine yurt hayatını teşvik ediyor.

Böylece yurt ortamında öğrenciler hem kampüsle ilişkilerini güçlendiriyor, hem de birbirleriyle daha sağlam arkadaşlıklar kurarak gerçek kampüs ortamını yaşama fırsatı kazanıyor.

Kampüs sınırları içinde kalmak bir Sabancılı için gösteri merkezinden yeşil alanlara, sağlık merkezinden marketine, sinema salonundan spor merkezlerine ve öğrenci kulüplerine kadar sosyalliği dibine kadar yaşamak demek!

Kişisel gelişimde eğitim kadar spor, kültür ve sanatın da katkısının büyük olduğuna inanan üniversite bunu kampüs sınırlarına fazlasıyla taşımış ve Sabancı Üniversitesi’ne özel Offtown Festivali’ne destek vermiş.

Dans turnuvalarından popüler müzik gruplarına kadar bilinen bahar şenliklerinin ötesinde bir çılgınlığa imza atan Sabancı Üniversitesi, Offtown Festivali’ni 2001 yılından beri organize etmekten dolayı gurur duyuyor.

Spor merkezi diyerek geçmek büyük ayıp olur, şayet spor merkezlerinde basketbol ve voleybol sahaları dışında aerobik, masa tenisi ve aletli jimnastik salonları, tenis ve squash kortları, bunlara ek olarak bir de tırmanma duvarı bulunuyor. Dağcılık sevenlerin yüzlerinin güldüğünü görür gibiyiz!

7) İstanbul Bilgi Üniversitesi

İstanbul Bilgi Üniversitesi

“non scholæ sed vitæ discimus” yani “okul için değil, yaşam için öğrenmeli”. Ne kadar anlamlı değil mi? İşte bu İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin yola çıktığı mottosu. Akademik olsun, kültürel olsun, sosyal olsun fark etmez. İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencilerine her anlamda dolu dolu bir üniversite hayatı vermeyi hedefliyor.

Yaşam boyu öğrenmenin gücüne inandıkları için de sadece üniversiteyle sınırlı değil, hayatları boyunca üretecekleri, düşünecekleri, sorgulayacakları fikirler kurmalarını destekliyor. Bunu akademik eğitimin yanında sunduğu mimarlık atölyeleri, hukuk kliniği, mühendislik ve sağlık laboratuvarları, RGB Studios gibi mekanlarda ve derslerde “yaparak öğrenme”yi pekiştiriyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Sadece bununla da kalmıyor, profesyonel etkinliklere de önayak olarak kendini gösteriyor. Örneğin; reklamcılığın EN’lerini seçen Kristal Elma, Genç Sosyal Girişimci Ödülleri, CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) “Bilimi Hızlandırıyoruz” Sergisi’nden Nobel ödüllü bilim insanlarının bir araya geldiği GAMES Kongresi ve daha nicesi… Bunu da tek başına yapmıyor, 100’den fazla öğrenci kulübünden destek alarak öğrencilerine organizasyonu temelinden tecrübe ettirmiş oluyor ve bu sayede etkinliklere davet edilen konuklarla network kurma fırsatı veriyor.

“Topluma Hizmet” ilkesini de sonuna kadar benimseyen üniversitede sosyal sorumluluk alanında da birçok proje ortaya çıkıyor ve topluma faydalı, bir o kadar da duyarlı bireyler yetişiyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Sanat konusundaki başarısından söz etmemize gerek bile yoktur herhalde, santralistanbul dememiz yeterli! santralistanbul’de 2007 yılındaki açılışından beri ulusal ve uluslar arası olmak üzere Haritasız, Modern ve Ötesi, Yüksel Arslan Retrospektifi gibi 20’nin üzerinde sergi yapıldı, konferanslar, festivaller, lansmanlar ve açık hava aktiviteleri için de hala kullanılmaya ve dünyanın dört bir yanından birbirinden değerli sanatçıyı ve düşünürü ağırlamaya devam ediyor.

8) Bilkent Üniversitesi

Bilkent Üniversitesi

Ankara’nın en başarılı üniversitelerinden olan Bilkent Üniversitesi dünya çapında da başarısını kanıtlayan nadir Türk üniversitelerinden aynı zamanda.

Vizyonu gelişmiş, akılcı kararlar veren, özgün düşünen ve olgun dünya görüşü benimseyen bireyler yetiştirmeyi hedefleyen Bilkent Üniversitesi dört kıtadan 300’e yakın üniversiteyle anlaşmalar yaparak öğrencilerinin yurt dışı tecrübelerini destekliyor, kendilerini geliştirebilecekleri her fırsatı onlara sunuyor.

Yeşil alanları, temiz çevresi, güvenli ortamı, spor tesisleri, kütüphanesi, yurtları, bilgisayar laboratuvarları, kafeteryaları, büfeleri, marketleri, sağlık merkezi, eczanesi, postanesi ile Bilkent Üniversitesi bir kampüste olabilecek her şeyi fazlasıyla veriyor.

Aktif öğrenci kulüplerinin organizasyonları, festivaller, konserler, sergiler ve söyleşiler ile de zengin bir eğlence, kültür ve sanat atmosferi yaratılmış oluyor.

Özgün sanat projesi Bilkent Senfoni Orkestrası ve Bilkent Tiyatro ile de sanata düşkün ruhların kendilerini sahnede ifade ettiği, sanat severlerin de ruhlarının okşandığı sanatsal aktiviteler düzenliyor.

9) İstanbul Teknik Üniversitesi

İstanbul Teknik Üniversitesi

İnovasyon konusunda İTÜ’den iyisi yok! İTÜ Çekirdek, İTÜ GATE, İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi, İTÜ ARI Teknokent, İTÜ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi, Bilimsel Araştırma Projeleri, Avrupa Birliği Merkezi ve daha birçok merkez bulunuyor İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde.

İTÜ demek sorgulamak demek, araştırmak demek, sabitlik yerine devamlı değişim, gelişim ve devinim demek.

Öğrencilerini alanlarında gelişmeleri için destekleyen, onları kampüs içindeki araştırma merkezlerinde projeler üretmeye iten, öğretim üyeleriyle birlikte sağlam ilişkiler kurmalarını hedefleyen, okulda öğrendikleri teorik bilgileri pratiğe dökebilecekleri ortamlar sunan, akademik hayat dışında sosyal hayatlarını yaşamaları için öğrencilerine ideal kampüs ortamları sunan, sosyal aktivitelerle öğrencilerini hobilerini yapmaları için teşvik eden, öğrenci kulüplerinin organizasyonlarını sonuna kadar destekleyen bir üniversite İstanbul Teknik Üniversitesi.

Her bir kampüsü de İstanbul’un güzel ve bir o kadar otantik noktasına yayılmış İTÜ’nün tüm öğrencileri şanslı aslında. Ana yerleşim birimi Ayazağa Kampüsü mü, nezih lokasyonuyla Maçka Kampüsü mü, kendine has yarattığı denizcilik dünyası ile Tuzla Kampüsü mü, merkezde oluşuyla Gümüşsuyu Kampüsü mü, rönesans mimarisiyle Taşkışla Kampüsü mü? Biz işin içinden çıkamadık, siz karar verin artık!

10) Galatasaray Üniversitesi

Galatasaray Üniversitesi

Bir başka mimari harikası, bir başka nostaljik kampüs! İstanbul’un en eski üniversitelerinden Galatasaray Üniversitesi, kuruluşundan bu yana kalitesinden asla ödün vermeyen bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki üniversitelerimizden biri.

500 yılı aşkın süredir eğitim veren Galatasaray Üniversitesi 1838 yılından itibaren Fransızca dilinde eğitim veriyor.

Araştırmaya fazlasıyla önem veren üniversitenin resmi sitesine girerek Öncelikli Araştırma Alanları’nı inceleyebilirsiniz. Biz biraz kopya verelim, 2018 ve 2022 yılları arasında hedeflenen öncelikli araştırma alanları “Sosyal Yenilikçilik ve Girişimcilik”, “Bilgi/Enformasyon Toplumu ve Dijital Dönüşüm”,”Karar Verme, Belirsizlik ve Yönetim”, “Toplum için Akıllı Sistemler ve Hizmetler”, “Değişen Toplumsal Yapılar ve Yönetişim” ve “Sürdürülebilir Kalkınma”. Aslında maddelere baktığımızda üniversitenin global sorunlara nasıl parmak bastığı ve hem kendisini hem de öğrencilerini bu alanda nasıl geliştirmeyi amaçladığı aşikar.

Sorunlara çözüm arayanların yeri burası, öğrenci ve çalışan odaklı, toplumsal gelişim için bilgi üreten, kullanan ve o bilgiyi yayan, devamlı iyileştirmeler ile her alanda mükemmeli hedefleyen, araştırma ve eğitimde evrensel etik değerlere sadık, yönetimde şeffaflık, uluslar arası işbirlikleri ile güçlü ilişkilerin sağlandığı, akademik özgürlüğün ve farklılıkların saygı gördüğü bir yer Galatasaray Üniversitesi.

Ciddi konulardan girdik, Galatasaray Üniversitesi hakkında söylenebilecek çok şey yok aslında. Öğrenci kulüpleri, aktiviteleri, spor takımları ile öğrencilerine sosyal ortam sağlayan ve Türkiye’yi yurt dışında en güzel şekilde temsil eden üniversitelerin başında gelen gurur kaynağımız GÜ!

11) İstanbul Üniversitesi

İstanbul Üniversitesi Beyazıt

Mermer sütunlardan tanıyoruz İstanbul Üniversitesi’ni. Laleli, Avcılar, Horhor, Cerrahpaşa, Çapa, Şişli, Bakırköy, Bahçeköy, Kadıköy, Büyükçekmece, Beyazıt ve Vezneciler-Süleymaniye-Vefa olmak üzere 12 yerleşkeye dağılan üniversitenin ana sembölü Beyazıt’taki tarihi yerleşkesi.

İstanbul’u en güzel temsil eden yerlerden tarihi yarımadada bulunan Beyazıt Kampüsü tarih ile mimariyi ve estetiği bir araya getiriyor.

1749 yılında ilk olarak İstanbul’da çıkan yangınları çabucak tespit etmek ve sonrasında müdahalede bulunmak için inşa edilen yangın kulesinden sonra yapılan 4 katlı kule günümüzde hala Beyazıt Kampüsü’nde yerini alıyor. Hatta İstanbul Üniversitesi’nin ana kampüsündeki Beyazıt Yangın Kulesi şu an İstanbul’un birçok noktasından görülebiliyor.

Doğu ve Batı’yı birleştirmeyi hedef belirlemiş İstanbul Üniversitesi, kültürüne bağlı bireyler yetiştirmek istediği gibi yurt dışı programlarıyla da öğrencilerinin ufkunu açabilecekleri fırsatları önlerine altın tepsiyle sunuyor.

12) Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

Buranın neresi olduğunu söylememize gerek bile yok. İstanbul’da bulunup da denizi gören nadir kampüslerden biri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi. Güzel sanatların temsilcisi olduğu için midir bilinmez; mimarisi bile ayrı bir büyüleyici bu kampüsün!

Profesyonel bilgilerin verildiği kültür, sanat, çevre, estetik ve sosyal bilinç kapsamında eğitim öğretim programlarıyla yenilikçi, özgür düşünen, rekabetçi ve yaratıcı bireyler yetiştirmeyi hedefleyen üniversite bilimde, sanatta ve tasarımda her daim araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmayı, bu çalışmaları teşvik etmeyi ve bu çalışmaları yapanları desteklemeyi de aynı şekilde görev edinmiş. Bunu yaparken de hep denizle iç içe olmayı seçmiş tabi ki.

İstanbul’un birkaç noktasında yerleşkesi olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin her kampüsü güzel, her kampüsü ferah ve her kampüsün bulunduğu nokta bir o kadar otantik!

13) Bahçeşehir Üniversitesi

Bahçeşehir Üniversitesi

BAÜ demek deniz demek! Yanından geçerken “ah şurada öğrenci olsaydım kampüs hayatını tam yaşardım!” diye bir of çeken sadece biz değilizdir bizce!

Temiz deniz havasından olsa gerek, dünyanın en iyi üniversiteleri arasına girecek kadar sağlam bir akademik başarısı var Bahçeşehir Üniversitesi’nin.

Beşiktaş Güney Kampüsü ve Beşiktaş Kuzey Kampüsü, Göztepe Kampüsü, Galata Kampüsü Türkiye’de olmak üzere ve BAU Global Washington DC Kampüsü, BAU Global Köln Kampüsü, BAU Global Berlin Kampüsü, BAU Global Roma Kampüsü, BAU Global Batum Kampüsü, CES Toronto ve Mentora College ile de dünyaya açılan üniversitenin akademik başarısını nereden aldığını anlamak güç değil.

Öğrencilerine verebildiği en iyi miras şüphesiz yurt dışı fırsatları. Bu fırsatlarla kendilerini keşfeden ve farkındalık sağlanan öğrenciler bir de yabancı kültürlerle kaynaşarak yeni perspektifler kazanıyorlar.

14) Yıldız Teknik Üniversitesi

Yıldız Teknik Üniversitesi

Yıldız, Ayazağa ve Davutpaşa’ya dağılan 3 kampüsüyle Yıldız Teknik Üniversitesi ile listemize son veriyoruz.

Eski oluşuyla ayrı bir otantik havaya sahip Yıldız Teknik Üniversitesi de gerek laboratuvarlar, gerek araştırma ve uygulama merkezleri, gerek teknoparklar ve teknoloji transfer ofisleri, gerek koordinatörlükler ile öğrencilerinin akademik yaşamını sonuna kadar destekleyen üniversitelerden.

Eğitim demek yeni ufuklar demek, süregelen bir gelişimde olmak, bu değişime adapte olarak daima yenilik peşinde koşmak demek. Yıldız Teknik Üniversitesi de bunu kavrayan, önemseyen, bu doğrultuda öğrencilerine de benimseten bir üniversitemiz. Üstelik YTÜ sadece akademik alanda değil, yurt dışı imkanları ve kampüs içi öğrenci kulüpleri ile öğrencilerin çok yönlü olmalarını istiyor.

Öğrencileri de buna hevesli ve istekli çalışmaları, yaptıkları projeler, ortaya çıkardıkları sosyal aktivite ve organizasyonlar ile karşılık veriyor olacaklar ki günümüzde en değerli üniversitelerimiz arasında ilk sıralarda yer alıyor Yıldız Teknik Üniversitesi!

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız